"şimdiki gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • مثل الآن
        
    • كما الآن
        
    • كالآن
        
    • مثل الان
        
    • كما أفعل الآن
        
    • كما تفعل الآن
        
    Beni, şimdiki gibi, ağacın çevresinde, kollarında taşıyordun. Open Subtitles و كنت تحملني حول الأشجار على ذراعيك، مثل الآن
    Clark, sen küçük bir çocukken şimdiki gibi güçlerini kontrol edemiyordun. Open Subtitles كلارك عندما كنت طفلاً صغيراً لم تكن تستطيع التحكم بقدراتك مثل الآن
    Buna gelince, bence bir kasaya saklamalıyız, şimdiki gibi, Open Subtitles اما بالنسبة لهذا الشيء اعتقد انه يجب ان يوضع في خزنة مثل الآن
    Biliyor musun, ben çocukken, şimdiki gibi sporcu değildim. Open Subtitles تعرف، وفي طفولتي، لم أكُن رياضياً كما الآن.
    Eğer bir öğretmen olursan, ...tatillerin şimdiki gibi olacak. Open Subtitles اتَرى، لو اصبحُتي معلّمة، ستاخذين نفس الاجازات كالآن.
    şimdiki gibi Dan, duygularının seni kontrol etmesine izin verdiğinde. Open Subtitles مثل الان يا دان ، عندما تدع مشاعرك تتحكم بك
    Hayatım boyunca yolu şimdiki gibi yürümek için bir fırsat bekledim. Open Subtitles فرصة للمشي عبر الدرب كما أفعل الآن
    Çocukluğumdan beri burada şimdiki gibi benimle oturacağını biliyordum. Open Subtitles وعرفت منذ طفولتي... أنك ستجلس هنا معي كما تفعل الآن
    şimdiki gibi, dudaklarının oynadığını görüyorum ve konuştuğunu duyuyorum ama bana gerçek gelmiyor. Open Subtitles مثل, الآن, أرى شفتيك تتحركان و أسمعك تتكلمين و لكن لا يبدو حقيقياً لى
    Bazen, şimdiki gibi, tamamen kabarır. Open Subtitles في بعض الأحيان ، مثل الآن ، كل ذلك هو تورم..
    İlk tanıştığımızda gözlerinde, şimdiki gibi hayal kırıklığına uğradığını gördüm. Open Subtitles المرة الأولى التي تقابلنا فيها رأيت كم كنتِ خائبة الأمل مثل الآن في عينيكِ
    İstersen olur, şimdiki gibi endişeli hissettiğin zamanlarda al. Open Subtitles إذا أردتِ ذلك، تناولي واحدة عندما .تشعرين بقلق مثل الآن
    Küçükken yağmuru severdim şimdiki gibi bardaktan boşanırcasına yağsa bile. Open Subtitles ... أحب المطر منذ أن كنت طفلاً حتى عندما تمطر بشدة مثل الآن
    Las Vegas'ın şimdiki gibi boktan olmadığı zamanları da olduğunu unutuyorsun. Open Subtitles تَنْسي كان هناك a وقت عندما لاس فيجاس ما كَانتْ رخيصةَ مثل الآن.
    En azından o zamanlar cesurdur. şimdiki gibi değildin. Open Subtitles كنت جريئاً على الأقل حينها, وليس مثل الآن,"
    Tek yapman gereken bana bakmak sadece ikimiz varmış gibi hissedeceksin o zaman, şimdiki gibi. Open Subtitles كل ماعليك فعله هو ان تنظر ألي .. وستشعر كأننا مثل الآن فقط نحن الأثنان .
    Yalnızca şimdiki gibi içkiden leş gibi koktuğunda. Open Subtitles فقط عندما تفوح منك الكحول , مثل الآن
    Bazen de şimdiki gibi saçma olur. Open Subtitles وأحيانًا يكون الأمر سخيفًا مثل الآن
    Kasım başıydı... aynı şimdiki gibi... ve fırtına vardı... babam bu hanım evledı çocuğun bir şey öldürmesi konusunda son derece kararlıydı. Open Subtitles كان في بداية نوفمبر كما الآن وكانت هناك عاصفه قادمه
    Etrafta kimse yoktu, aynı şimdiki gibi. Open Subtitles ولم يكن هناك أي أحد بالأرجاء، كالآن تماماً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more