Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
şimdilerde ABD'de gösteriler var, bazı devlet istatistiklerinden tamamen kurtulmak için. | TED | هناك فعلاً تحركات في أمريكا الآن للتخلص من إحصائيات الحكومة كليًا. |
şimdilerde ise milyonda 500'ü belki de daha fazlasını zorluyoruz.. | Open Subtitles | ولكن الآن نتجه نحو 500 جزء في المليون أو أكثر. |
Bu, on yıllar boyu elektrik santrali yakınlarında yaşamış olan halkın şimdilerde arka bahçelerinde 30 dönüm asfalt olması demek. | TED | ما يعنيه ذلك هو أن المجتمع الذي كان يعيش بجانب محطة للطاقة منذ عقود، لديه الآن 30 فدانًا من الأسفلت في فنائهم الخلفي. |
şimdilerde,istenen bu şatafatlı hamamlar... | Open Subtitles | الحمامات الصارخة هي المعيار في الوقت الحاضر |
şimdilerde bu konuyu biraz kavramaya başladım. | TED | الآن قد اكتسبت بعض التجربة في هذا الأمر. |
Herkes hücum etti. şimdilerde Hindistan'da bir kampanya yürütülüyor. Evlenme çağındaki genç kızları tuvaleti olmayan bir aileye gelin gitmemeleri konusunda iknaya çalışıyor. | TED | في الهند الآن هناك حملة تقوم بإقناع المتزوجين حديثاً ألا يتزوجوا من الأسر التي ليس لديها مرحاض. |
Hayalimdeki edinimlerden biri, bir kaç senedir askıya alınmıştı ama şimdilerde yeniden gündeme gelecek, bir 747. | TED | واحد من مقتنيات أحلامي ، التي ظلت معلقة لسنوات قليلة ولكن الآن سوف يعود إلى موقد الجبهة، هو 747. |
Liste devam eder ve hızla artacak, çünkü şimdilerde endüstriyel veri katlanarak büyüyor. | TED | القائمة تطول، وسوف تكبر بسرعة، لأن البيانات الصناعية تزداد الآن بشكل كبير. |
kapitalizm şimdilerde her zamankinden daha fazla adalete dayanmak zorunda. | TED | الآن أكثر من أي وقت مضى ومع اتساع التشعبات الاقتصادية يوما بعد يوم |
şimdilerde Amerikan sağlık sistemi işlevsel bozukluğun adil paylaşımından daha fazlasına sahip -- görkemini karşılamak için şüphesiz. | TED | الآن ,نظام الرعاية الصحية الأمريكي لديه نصيبه العادل من الأختلال الوظيفي ليناسب تألقه , لتكون متأكداً |
Ve bir çok müessesemiz, hatta eğlence meşgalesi olan futbol bile, şimdilerde insan ölümlerine yol açan kargaşalara yol açıyor | TED | وكذلك العديد من مؤسساتنا، حتى كرة القدم التي كانت تسلية لطيفة ممتعة يحدث فيها الآن أعمال الشغب التي يموت فيها الأشخاص. |
şimdilerde yaşamlarını geliştirmek için çocuklar üzerine araştırmalar yürütüyoruz. | TED | وتجري الآن البحوث على الأطفال من أجل تحسين حياتهم. |
İkinci olarak, zamanımızın en aceleci meseleleri arasındaki şeylerin bir çoğu, şimdilerde STEM ile kesişen noktolarda bulunuyorlar. | TED | ثانياً، من بين أكثر القضايا الملحة في عصرنا، يجب أن تجد الآن نقطة تقاطع مع المجال العلمي. |
Başlangıçta insanları Çin'den uzak tutmak için yapılmış olan Çin Seddi, şimdilerde her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlamaktadır. | TED | بنيت في أصل لإبقاء الناس خارج الصين، سور الصين العظيم الآن يرحب بملايين الزوار كل عام. |
Hayatımın erken döneminde edindiğim tecrübeler şimdilerde savaş ve çatışma | TED | تلك التجارب المبكرة كان لها تأثير مهم على كيفية تفكيري بالحروب والصراعات الآن. |
aslına bakarsanız, şimdilerde özellikle başka konularla ilgiliyim. | TED | في الواقع، على الأغلب الآن في الأمور الأخرى |
Yeni tür etkileşim modelinin etkili olduğunu düşünüyorum ...şimdilerde online oluşmaya başlıyor. | TED | وأعتقد على نحو فعال هناك نوع من النماذج الجديدة للتفاعل التي بدأت في النشوء على الإنترنت الآن. |
- şimdilerde fahişeler böyle mi giyiniyor? | Open Subtitles | حسنًا هل المؤمسات يرتدين هذا الزي في الوقت الحاضر ؟ |
şimdilerde ise eline iPhone'u geçiren herhangi bir sığır Sydney Pollack usulü seks filmi çektiğini sanıyor. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر,أي ثنائي من مستخدمي ياهوو يمكنهم أن يستخدموا هواتفهم الآيفون و يتظاهروا أنهم سيدنيبولاكمن أفلامالجنس. |
şimdilerde tercihleri Glock 40. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر يَختارونَ a Glock أوه أربعة. شكراً لكم، عشَر سنتِ. |