şirket için hiçbir şey yapmadığımı söyledin. Bir deneyim dedim ben de. | Open Subtitles | قلت أنني لم أفعل شيء من قبل للشركة لذا ظننت ان أحاول |
Yeteneğini şirket için kullandı. İş gezilerine çıktı, müşterileri yemeğe götürdü, falan. | Open Subtitles | وما قام به للشركة هو التجول في الأرجاء واصطحاب العملاء لتناول الطعام |
Hayatımın son beş yıIını yanlış şirket için çalışarak harcadım. | Open Subtitles | لقد اهدرت السنوات الخمس الأخيرة من حياتي للعمل للشركة الخاطئة. |
Elimizde başka bir şirket için bulundurduğumuz video çalarlar da vardı. | Open Subtitles | أود أن أخبرك أيضا أن هناك بعض أجهزة الفيديو كانت محجوزة لشركة أخرى |
Bu da demek oluyor ki paranın nereden geldiğine bakılmaksızın şirket için çalışıyordu. | Open Subtitles | والذي يعني انه كان يعمل لصالح الشركة وبغض النظر عن مصدر الاموال ..... |
İngiliz Edebiyatından hemen Maden Filizi ve Madencilik Mühendisliğine geçtim ve sonra şirket için çalışmaya başladım. | Open Subtitles | بدلت قسمي من الأدب الإنجليزي إلى المعادن وهندسة التنجيم ثم التحقت بالعمل لدى الشركة |
Araplarla yapılacak bu anlaşma şirket için hayati önem taşıyor. | Open Subtitles | هذا العقد مع العرب يمكن أن تكون مهمة جدا للشركة. |
Yanılsaydın, bu şirket için yıkıcı olabilirdi. | TED | لواخطأت في هذا القرار، لكان ذلك مدمرًا للشركة. |
Odanın önüne doğru yürüdüm, şirket için doğru olduğuna inandığım strateji hakkında bir sunum yapacaktım. | TED | سرتُ إلى مقدمة الغرفة لتقديم العرض عن الخطة التي أعتقدُ أنها مناسبة للشركة. |
Yaşam tarzımı devam ettirmem şirket için de önemli. | Open Subtitles | إنّه من المهم للشركة أنّ تبقى حياتي على وضعها الطبيعي |
Giren paranın çıkmamasını sağlarsanız bu şirket için tasarruf anlamındadır. | Open Subtitles | أو تتخذ قرار الذي يجلب المال وليس من الضروري أن تصرفه هو مدخرات للشركة |
İkinizin arasında her ne oluyorsa, ...nasıl bir iş dışı ilişkiniz varsa, ...bu şirket için kötü. | Open Subtitles | , مما كان ما يحدث بينكما , مهما كانت علاقتكما فهذا سئ للشركة |
Büyük bir şirket için çalışıyorsanız bazen 8 ya da 10 hafta. | Open Subtitles | إذا تَعْملُ لشركة كبيرة، تُصبحُ أحياناً ثمانية، عشَر أسابيعِ. |
Büyük bir şirket için çalışıyorsanız bazen 8 ya da 10 hafta. | Open Subtitles | ذلك القانون الفرنسي ماعدا إذا تعمل لشركة كبيرة ثم تحصُل أحياناً على 8 10 أسابيع |
Orası öyle, şirket için çalışmanın bazı avantajları vardı. | Open Subtitles | أعترف بأنه كانت هناك مزايا للعمل لصالح الشركة |
Oteli alan şirket için çalışıyordu. | Open Subtitles | انهم يعمل لدى الشركة التي اشترت المكان |
- Baban bu işe başladığı zaman şirket için bir isim düşünemiyordu ve bir gün sen onun için bir resim çizdin. | Open Subtitles | عندما كان والدكَ في أول طريقه لم يكن يفكر في إسم الشركة في أحد الأيام رسمت صورة له |
Liverpool'daki bir şirket için değil, kendim için çalışıyor olacağım. | Open Subtitles | سوف اعمل لصالح نفسى, وليس لصالح شركة فى ليفربول |
Şey, amcam Larry San Luis'de çalışırken ... kötü ve garip bir şirket için iş yapıyordu ... daha çok, evlerin temizlenmesi zor ve tüm bu bok olan işler. | Open Subtitles | علي اي حال عمي لوري يعمل في سانت لويس في شركة اعتقد انها اسوا شركات الاعمال المؤقتة وهى تتولي اسوا الاعمال |
şirket için bu işi yaparsak bize destek olacaklar. | Open Subtitles | نقوم بهذا الأمر لأجل "الشركة"، وبعدها يتدبّرون أمورنا مدى الحياة |
- Christina şirket için çalışıyordu. - Sana göre öyle. | Open Subtitles | . إنها تعمل لحساب الشركة . بالنسبة لك فقط |
İnsanları büyükbaş hayvan gibi kullanan bir şirket için çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تعمل لدى شركة تستخدم الناس كالماشية |
hayır.hayali bir şirket için boş ofis ayarlama işini benim, hımmm... benim türüm... kimliklerini gizlemek zorundalar, bu yüzden... her yüzyıl ve ya öyle birşey kimliklerimizi yenileriz yeni yerler. yeni kasaba. | Open Subtitles | لا، تجهيز مكتب خالي لشركه وهميه جم... جماعتي ارادوا تمديد وجودهم، لذا... |
şirket için endişelenme. | Open Subtitles | لا تقلق بشأن الشركة. |
Ayrıca, şirket için yaptığı tüm katkılardan dolayı üvey anneme teşekkürlerimi sunmak istiyorum. | Open Subtitles | و أود أيضًا شكر والدتي القانونية على ما تصنعه من أجل الشركة |
Shimotomo şirketiyle devam eden birleşme görüşmelerinin yatırımcıları tedirgin ettiği bu günlerde bu gelişme New York merkezli şirket için iyi bir haber oldu. | Open Subtitles | (هذا نذير خيراً لشركات (نيويورك و خصوصاً منذ استمرار نقاشات الإتحاد (مع شركة (شيموتومو تركت بعض المستثمرين يشعرون بالقلق |
Bu hafta alacağım şirket için bir milyar gibi bir pazarlık fiyatı alıyorum. | Open Subtitles | نعم الشركه التي سأشتريها هذا الاسبوع اساومهم علي مليار |