| Bay SéIigman, sıradan biri değil. şoförlük yapan bir haham. | Open Subtitles | ان هذا سليجمان ليس مثل باقي الناس . انه راباي و سائق في نفس الوقت. |
| Hep söylemişimdir, şoförlük bir meslek değildir. | Open Subtitles | لطالما قلت بأن يصبح المرء سائق سيارة هي ليس مجرد وظيفة |
| NASA için çalışmıyorsan, her gün gökyüzünde şoförlük yapıyorsun işte. | Open Subtitles | ما لم تكن تعمل لدى النازا، فأنت سوى سائق لباص جويّ |
| Yılın en büyük vakasında şoförlük mü yapacağım? | Open Subtitles | ألست كذلك؟ سأعمل كسائق أجرة في أكبر قضية في السنة؟ |
| Bir banka soygununda şoförlük yaptığından beş yıl hapis yatmış. | Open Subtitles | قضى فترة بالسجن كسائق الهرب لسطو على مصرف. |
| Kendime bir tane alana kadar Bir limuzinde şoförlük yaptım. | Open Subtitles | سائقاً سيارة ليموزين حتى يمكننى .أن أتحمل شراء واحدة |
| Böylece, göldeki cenazeye şoförlük yapmaya gittik. | Open Subtitles | "فقصدنا "وقفة دفن عند البحيرة" لنكون سائقي توصيل" |
| Öncesinde güvenlik sorumlusuydu. Ondan önce ise şoförlük yapıyordu. | Open Subtitles | لقد كان رئيساً للأمن، و قبلها كان مجرد سائق. |
| Doktor Crane'in arabası tamirde. şoförlük yapıyorum. | Open Subtitles | سيارة الدّكتورِ Crane في الدكانِ، لذا أَنا a سائق. |
| Hadi bana şoförlük yap ama yalnızca tepenin sonuna kadar. | Open Subtitles | يحق لك اللعب شافيير *سائق*, لكن فقط لأسفل التل |
| Matty Sheldon'dan şoförlük yapmak için iş teklifi aldım. Bu iyi, öyle değil mi? | Open Subtitles | تلقيت عرض عمل سائق لـ " مارتي شيلدون " عرض جيد أليس كذلك ؟ |
| Galen Barrow'un neden yarı zamanlı şoförlük yaptığını ayriyetten açıklıyor. | Open Subtitles | الرابط الذي قد يُفسر قرار(غالين بارو) ليُصبح سائق بدوام جزئي. |
| Bu arada, ben de bir robot için şoförlük yapacağım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، سألعب دور سائق آلي |
| Ara sıra araba kullanıyorum. şoförlük. | Open Subtitles | أنا أقود السيارات الان سائق |
| Aynı baban gibi şoförlük yapıyor sadece. | Open Subtitles | إنه سائق لمن هم مثل والدك |
| şoförlük işiyle iyi para kazanacağım. İyi ki televizyonu açmışsın Lisa. | Open Subtitles | (سأجني المال كسائق سيارة ، جيّد أنك فتحتي التلفاز (ليسا |
| Daha doğrusu ona şoförlük yapmak, gerçek bir şoför gibi. | Open Subtitles | او سائق كسائق محترم |
| Artık kimseye şoförlük yapmıyorum Candace. | Open Subtitles | أنا لم أعد أعمل كسائق مُجدداً يا (كانديس). |
| Senden önce başka bayanlara şoförlük yaptı mı? | Open Subtitles | و قَبلٌكِ, هل كان سائقاً لإمرأة أخرى؟ |
| Şirket için şoförlük yaptığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم أنه كان سائقاً للشركة. |
| Adım George ve şoförlük kanunu bunu asla söylememeyi buyuruyor, ama "donmuş hamburger pöftesi" ile kafiyeli. | Open Subtitles | اسمي "جورج"، وقانون سائقي الشاحنات يحتم علي ألا أخبر أحداً عما أحمله، لكنه على وزن "قطع البرغر المجمدة". |
| Kulüpteki VIP müşterilerine özel şoförlük yapıyordu. | Open Subtitles | سائقي " وينزلو " للطبقات الخاصة للحانة |