Her şeyin bittiğini anladığınız o an daima şok etkisi yapar. | Open Subtitles | لذا فالأمر يأتي دائما كصدمة... في اللحظة التي تكتشف فيها أن الأمر انتهى. |
Üç bebekleri birden olacağı düşüncesi onlarda şok etkisi yaratmış. | Open Subtitles | منظر الثلاثة أطفال جاء كصدمة كبيرة. |
Bu fikir aklıma ilk geldiğinde bende büyük bir şok etkisi yaratmıştı. | Open Subtitles | حينما جائتني الفكره كانت صدمه كبيره |
Büyük şok etkisi yaratmıştır. | Open Subtitles | الذي يجب أن يكون قد صدمه كبيره. |
Bu diyeceğim sende şok etkisi yaratabilir ama bazı insanlar gecelerini bir kadın eşliğinde geçirmek ister. | Open Subtitles | تعلمون، وهذا قد يأتي بمثابة صدمة لك، ولكن بعض الناس يفضلون لقضاء الأمسيات الخاصة في الشركة من الجنس اللطيف، |
-Kızlar, size söyleyeceğim şey şok etkisi yaratabilir. | Open Subtitles | ما أنا على وشك أن أقول لك... قد يأتي بمثابة صدمة. |
Belki de vücut iklime tam alışamadıysa sistemde bir şok etkisi falan yaratıyordur. | Open Subtitles | ربما هي صدمة للنظام إذا كان الجسم لا يتأقلم بالشكل الصحيح |
Hayatlarımızı kendimiz yönetmemiz düşünme sistemimizi değiştirmemize şok etkisi yapar. | Open Subtitles | هي صدمة إلى النظام... يغيّر الطريق نعتقد، ترأّس حياتنا. |
Cinayet intiharı, arkadaşlarınıza ve ailenize şok etkisi yarattığını belirterek, | Open Subtitles | خبر جريمة - الإنتحار جاء كصدمة للأصدقاءوالعائلة.. |
Tüm bu olanların sende şok etkisi yarattığının farkındayım. | Open Subtitles | أعرف كل هذا سبب صدمه لكِ |
Bünyeye şok etkisi yapıyor. | Open Subtitles | انها صدمه لنظامك |
Rico dostum, bu her ikimize de şok etkisi yapacak. | Open Subtitles | (ريكو),صديقى, هذا يأتى بمثابة صدمة لكلينا. |
Sayın Başkan, bu gelişme şok etkisi yarattı... | Open Subtitles | سيدى الرئيس ...هذه التطورات كانت بمثابة صدمة ! |