CO: Evet, ama Şu noktada hangi evlerin yardıma ihtiyacı olduğunu bile bilmiyoruz ki! | TED | كايتريا أونيل: نعم، ولكننا لا نعلم حتى اي من المنازل تقدم المساعدة في هذه المرحلة. |
Şu noktada altını çizmek istediğim şey öncelikle karanlık maddenin ve karanlık enerjinin farklı şeyler olduğu. | TED | الان ، في هذه المرحلة ، أريد التأكيد لكم أولا ، أن المادة المظلمة والطاقة المظلمة شيئان مختلفان تماما ، نعم. |
Hanımefendi, Şu noktada cenazeyi kimseye vermeyi düşünmüyoruz. | Open Subtitles | سيدتي، في هذه المرحلة لا نخطط لتسريح بقاياه لأي أحد |
Ama Şu noktada, size bir avukata baş vurmanızı tavsiye ederim. | Open Subtitles | ولكن عند هذه النقطة لابد ان أنصحكم باستشارة محامي |
Bayan Tanner'den öğrenebileceğin en ufak şey bile Şu noktada bize çok yardımcı olur. | Open Subtitles | لذا, ان كان هناك شئ يمكنك ان تستخرجيه من السيدة تانر الليلة, اي شئ على الاطلاق, في هذه النقطة, ليس لدينا خيارات كثيرة. |
Neden 10 sene sonra peşine düştüklerini bilmiyorum; ancak Şu noktada en işe yarar ipucumuz bu. | Open Subtitles | لست متأكدة أنهم انتظرا عقدا حتى يطاردونه في هذه المرحلة ، إنه أفضل دليل لدينا |
Şu noktada bizden daha fazla nefret edemez zaten. | Open Subtitles | حسناً، في هذه المرحلة لن تكرهنا أكثر من ذلك. |
Şu noktada yapabileceğim tek şey zamanı geldiğinde merhamet göstermek. | Open Subtitles | كل ما يمكنني فعله في هذه المرحلة هو أن أمنحك الرحمه عندما يحين الوقت |
- Şu noktada koca bir şaka gibiyiz galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنه مجرد مزحة كبيرة في هذه المرحلة |
Bu, Şu noktada çok cesurca bir hamle olur. | Open Subtitles | ستكون تلك خُطوة جرئية جداً في هذه المرحلة. |
Şu noktada bir aziz olduğumu iddia ederdim. | Open Subtitles | في هذه المرحلة ، لا يهمني القول بأنني قديس |
Şu noktada Kellog'a, Brad'den daha fazla güveniyorum. | Open Subtitles | أود أن نثق كيلوغ أكثر من أفعل براد في هذه المرحلة. وقال انه يمكن الغاء حراس بيرون |
Cidden, şurada dikkatli oluyorum ama Şu noktada, gösterip vermiyorsun resmen. | Open Subtitles | فعلاً، أنا أهتم بالدقة ولكن في هذه المرحلة أنت تقوم برحلة رديئة |
Koruyamayız belki. Şu noktada tam olarak neyle uğraştığımızı bilmiyoruz. | Open Subtitles | ربما لا يمكننا ذلك، في هذه المرحلة ما زلنا لا نعرف ما نتعامل معه بالضبط |
- Kimse bizim tarafımızda değil. Şu noktada bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | لا أحد بصفّنا، هذا الشيء الوحيد الذي أعرفه في هذه المرحلة |
Hayır, Şu noktada hiçbir şeyi atlayamayız. | Open Subtitles | أتعقد بأننا لا يمكننا أن نصرف النظر عن أي شئ في هذه المرحلة |
Şu noktada, anladığım kadarıyla hadlerini aşan bir şey söylemiş veya yapmışlar. | Open Subtitles | والآن عند هذه النقطة أنا أستنتج انهم قالو أو فعلو شئ تخطى الحدود |
Şu noktada, programlamam başka bir döngü oluşturmama izin veriyor sadece. | Open Subtitles | عند هذه النقطة ، كل برمجتي تسمح لي بأن أبدأ دورة أخرى |
Bu dediğin Şu noktada beni şaşırtmadı aslında. | Open Subtitles | ان هذا لا يُفاجئُني في هذه النقطة ِفي الحقيقة |
Şu noktada ihtiyaç duyduğu tek şey istirahat. | Open Subtitles | أعتقد أمّ مَنْ الضَّرُوري أَنْ تُتْرَكَ بسلام في هذه النقطةِ. |
Bence, Afrika'ya zihinsel ve kültürel bir dönüş, ...fiziksel olarak değil, ...Şu noktada değil, fakat Afrika'ya zihinsel ve kültürel bir dönüş, ...bu aynı zamanda oradaki kardeşlerimizle bağımızı kurmamız demektir. | Open Subtitles | أعتقد أن التراث العقلي و التقافي .. يجب أن يُؤخذ من أفريقيا .. ليس بالضرورة ماديا ً فقط ليس فى تلك المرحلة و لكن .. كل ذلك من أفريقيا |