Şimdi şu soruyu kendinize sorun: Modern çağ bilgisayarlarının icadına ne zemin hazırladı? | TED | لذا اسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي جعل جهاز الحاسوب الحديث ممكناً حقاً؟ |
Ona şu soruyu sordum: Nasıl 100 milyon insana Web'i ücretsiz olarak her anadile çevirtebiliriz? | TED | طرحت عليه هذا السؤال كيف يمكننا جعل 100 مليون شخص يترجمون مواقع الانترنت الى اللغات الرئيسية مجاناً ؟ |
şu soruyu sorabilirsiniz: Bahçeler tüm bu muhteşem şeyleri yetiştiriyorsa nasıl daha fazla bahçe oluşturabiliriz? | TED | لذا قد تطرحون هذا السؤال الآن: إذا كانت هذه الأشياء المذهلة تنمو بالحدائق فكيف نزرع المزيد من الحدائق؟ |
Bu da beni şu soruyu sorduğumuz çalışmama yönlendirdi: "İnsanlar neden şiddet yanlısı radikal hareketlere katılıyor ve biz bu sürece nasıl etkili bir şekilde karşı koyarız?" | TED | وقد قادني ذلك في عملي الآن، حيث نطرح السؤال: "لماذا ينضم الناس إلى الحركات العنيفة المتطرفة، وكيف نكافح هذه العملية بشكل فعال؟" |
şu soruyu sorduk: Bağımlı beyni tekrar programlayarak bağımlı hayvanın bağımlılıktan kurtulmasını sağlayabilir miyiz? | TED | لقد طرحنا سؤالًا: هل يمكننا برمجة العقل المدمن لنجعل ذلك الحيوان غير مدمن بعد ذلك؟ |
Ve sanırım bu örnekler şu soruyu gündeme getiriyor: Bu çalışmalar gerçek ölçeğe uyarlanabilir mi? | TED | وأظن أنه يسلط الضوء فعلا على السؤال: هل هذا حقا قابل للقياس؟ |
Tüm bunlar bir araya getirilerek bir sosyal stres ölçeği oluşturuldu ve şu soruyu sorabilirsiniz: Çocuklar ne durumdaydı? | TED | أُضيف هذا إلى مقياس ضغط اجتماعي، ويمكنك طرح السؤال التالي: كيف بدا الأطفال؟ |
Bu noktada durduk ve kendimize şu soruyu sorduk: iyimserlik yanılsamasını ufak parçalara ayırmak ister miyiz? | TED | وها هنا توقّفنا لنسأل أنفسنا، أنرغب في تحطيم وهم التفاؤل قِطعاً قِطعاً؟ |
Nasıl olduğunu anlamak isterseniz kendinize şu soruyu sorun: Hataya düşemeyeceğinizi bilseydiniz, ne yapmaya teşebbüs ederdiniz? | TED | إذا أردت أن تعرف كيف، فاسأل نفسك هذا السؤال: ما الذي قد تحاول فعله إذا علمت بأنك لن تفشل ؟ |
İşime geri döndüğümde, şu soruyu sordum: eğer zihninize sahte bir anı ekersem, herhangi bir yankı uyandırır mı? | TED | عندما عدت إلى عملي، سألت هذا السؤال: لو أنني زرعت ذاكرة كاذبة في عقلك، هلو يكون لها مضاعفات؟ |
Şimdi de şu soruyu sorarak, bu ikisini birleştirelim: Ben marangoza ne söyledim? | TED | ومن ثم تضيف ما سبق عمله إلى بعضه البعض عن طريق استخدام هذا السؤال: ماذا قلت للنجار؟ |
Size şu soruyu yöneltmek istiyorum: Eğer ailenizin bir üyesi, arkadaşınız veya sevdiğiniz biri intihara meyilli olsaydı ne yapardınız? | TED | سأطرح عليكم هذا السؤال : ماذا ستفعلون لو كان أحد أفراد أسرتكم أصدقاءكم ومن تحبون يحاول الإنتحار ؟ |
Kendimize şu soruyu sorduk: Bu sistemleri dayanıklı ve uzun ömürlü yapan şey nedir? | TED | وسألنا أنفسنا هذا السؤال: ما الذي يجعل هذه الأنظمة قوية ودائمة؟ |
Bu, kendinize şu soruyu sormanızla başlar: Uzun yolunuz nedir? | TED | وكل ذلك يبدأ حقًا بطرح هذا السؤال على أنفسكم: ما هو دربك الطويل؟ |
Bu yüzden şu soruyu sorduk: Ya biz, insanların sağlık alışkanlıklarının değişmesi için onları motive edecek bir yol bulursak? | TED | لذا طرحنا هذا السؤال: ماذا لو تمكنا من إنشاء مصدر يقوم بتحفيز الناس على تغيير سلوكها الصحي؟ |
Bir arkadaşım bir İngiliz, size şu soruyu sormamı istedi. | Open Subtitles | رفاقى الإنجليز ، طلبوا منى أن أسألك هذا السؤال |
Benim tek söylediğim, oyunculuk işine bir süre şans tanırsın, baktın ki başarısız olmaya devam ediyorsun, artık kendine şu soruyu sormanın vakti gelmiş demektir: | Open Subtitles | كل قصدي هو أن تجربي التمثيل مرة أو اثنين و إن ظللتي بهذا الإحباط يجب أن تسألي نفسك هذا السؤال |
James Lipton bana şu soruyu sorduğunda nasıl cevap vermeliyim: | Open Subtitles | ما الذي قلته لكم إذا سألنى جايمس ليبتون هذا السؤال : |
Belki de benim için en heyecan verici Bil Gates, Howard Buffett ve diğerlerinin bunu cesurca desteklemeleri, ki şu soruyu sorduruyor; Açlara kurban gibi bakmak yerine - ve çoğu kendi ailelerini destekleyecek kadar dahi gıda yetiştirip satamayan küçük çiftçiler - eğer onları çözüm olarak, açlıkla savaşmada değer zinciri olarak görürsek ne olur? | TED | ربما ما هو أكثر إثارة بالنسبة لي هي فكرة يدعمها بيل غيتس، هوارد بوفيت وآخرين بشكل جريء، وهي أن نطرح السؤال: ماذا لو، بدلاً من النظر للجوعى كضحايا -- وأغلبهم من صغار المزارعين الذين لا يمكنهم حصد وبيع غذاء كافٍ لإعالة عائلاتهم حتى قبل الآخرين -- ماذا لو نظرنا لهم كالحل، وكجزء من سلسلة الإمداد لمكافحة الجوع؟ |
Ama Higgs alanının faz geçişiyle ilgilenmemin sebebi şu soruyu ele almak: Higgs bozonunun kütlesi neden bu kadar özel? | TED | و لكن السبب وراء اهتمامي في تحول مجال هيقز هو انني اريد ان اجيب على السؤال, لماذا كتلة جسيم هيقز بوزون خاصة؟ |
Hristiyan kültüründen geliyorlar ve yeni bir yere vardıklarında, bazı insanların Hristiyan olmadığını farkettiler ve kendilerine şu soruyu sordular: Hristiyanlık yerine neleri var? | TED | جاءوا من ثقافة مسيحية، وعندما وصلوا إلى مكان جديد، لاحظوا أن بعض الناس لا تتبع المسيحية، فسألوا أنفسهم السؤال التالي: ماذا لديهم عوضا عن المسيحية؟ |
şu soruyu sorarak başlayalım: Kendimizi nasıl besleyeceğiz? | TED | لنسأل أنفسنا أولا : كيف سنقوم بإطعام أنفسنا ؟ |
Bu sebeple, kendimize şu soruyu sormalıyız: Neden kadınların sağlığını şansa bırakalım? | TED | لذا يجب علينا أن نسأل أنفسنا: لماذا نترك صحة النساء لمحض صدفة؟ |