şuan alanda bulunduğumuz durum aşağı yukarı bu. | TED | وهذا تقريباً هو المجال الذي نتواجد فيه حالياً. |
-sanıyorum senin grubuna - -grubum şuan dolu . | Open Subtitles | هل يمكننى أن أكون ضمن مجموعتك إنها مكتملة حالياً |
dediğini hatırlıyorum. Türkiye'de şuan bütün mültecileri saydığınızda iki milyon üç yüz bin ya da buna yakın bir rakam var. | TED | ولكن تحتوي تركيا حاليا على ما يقارب 2مليون و300 ألف شخص أو شيء من هذا القبيل، إذا قمت بحساب عدد اللاجئين. |
şuan o kadar karmaşık nesneler tasarlıyorum ki, onları geleneksel yollarla tasarlamak benim için gerçekten imkansızdır. | TED | لذا ما أفعله حاليا هو أن أصمم أشياء بتعقيد لدرجة أنه كان من المستحيل فعلا أن أصممها بالطرق التقليدية. |
şuan bildiğimiz şey,hayat bazı sihirli maddelerde ya da kıvılcımın içinde değil, devam eden biyolojik bir sürecin içerisinde tutuluyor. | TED | ما نعرفه الآن أن الحياة ليست محتواة في بعض المواد السحرية أو في شرارة، لكن ضمن العمليات البيولوجية الجارية بنفسها. |
Bu süpürge odasının arkasında şuan var olan bir kapı. | Open Subtitles | فهو باب. والذي تَتواجد خلفه في الوقت الحالي خزانة التَنظيف. |
şuan sindirim için enerji harcayacak durumda değilim. | Open Subtitles | فى الوقت الحالى ليس لدى الطاقة ولا قوة الاعصاب لهضم الطعام. |
Ve şuan en fazla kazananlarımızdan biri olduğu için... geri gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | و بما أنها من أقوى مواردنا حالياً, حسناً... أنا أريدك أن ترجعي |
şuan onca soruyu cevaplayacak vaktim yok. | Open Subtitles | ولكن ليس لديّ الوقت للإجابة عن عشرين سؤالاً حالياً |
Biliyor musunuz, sanki herkes hedef olmaktan kaçınıyor şuan, | Open Subtitles | تعلموا أمر ما ؟ أعتقد الجميع يتحدث عن الدرجات حالياً |
- Dinlediğimden haberleri yoktu ve şuan dönüştüğüm kadınla alay ettiler. | Open Subtitles | -ولم يكنُ يعلمُ أني أستمع على الأمرأه التي أصبحت عليها حالياً |
Eğer fark etmediysen, hayatım şuan berbat halde. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظ . فإن حياتي بحالة فوضى حالياً |
şuan bildiğimiz en büyük asal sayı olan 2^57,885,161'i Curtis Cooper sayesinde biliyoruz. | TED | وبسبب كورتيس كوبر الذي نعرفه، حاليا أكبر عدد أولي نحن نعلمه، هو 2 ^ 57,885,161. |
şuan Suriye durumu ana güvenlik krizlerine dönüştüğü için bu konuda bazı problemler görüyoruz, ama geniş dönemde gerçek şu ki: Orta Doğudaki bütün sınırlar açıktı. | TED | حاليا نلاحظ بعض المشاكل مع الوضع السوري، مع تطور الوضع السوري إلى أزمة أمنية كبيرة، ولكن في الحقيقة لمدة كبيرة، كانت كل الحدود بالشرق الأوسط مفتوحة. |
Nick bu işe devam etti ve şuan Kolombiya'da profesör. | TED | بدأ نيك في ذلك، وهو أستاذ في كولومبيا حاليا. |
Herkes takas yapmak istiyor, Takas işlemleri şuan en popüler ürün. | Open Subtitles | والجميع يريد تحويلات التحويلات الآن هي المنتج الأكثر شعبية في الشارع |
şuan Kallen'ın yüzünü seyretmek için neler vermezdim. Oh, gerçekten mi. | Open Subtitles | كيفن أنا مستعد أن ادفع لأرى النظرة على وجه كالان الآن |
şuan birinin onların yok olmasını tamamlamaya hakkı varsa o da benim. | Open Subtitles | إذا كان بكم شخص يجب أن ينهار الآن كالجبل الجليدى فهو أنا |
şuan günümüzde yüksek kapasiteli ulaşımla nüfusumuzun sadece yüzde 18'ini taşıyoruz. | TED | في الوقت الحالي ، اليوم نقوم بحمل ١٨ بالمائة من عدد السكان لدينا بواسطة المواصلات عالية الكثافة |
şuan bilmiyorlar, ve bunu onlara iletmek için iyi bir yol bulmak lazım, çünkü henüz bulmuş değiliz. | TED | في الوقت الحالي هم لا يعلمون، و سوف يكون رائعًا أن نجد طريقة لنتواصل بشكل أفضل، لأننا لم نتواصل. |
Belki sen de şuan için mükemmelsin ve bunu bozmak istemiyorsun. | Open Subtitles | ربما أنت مثالياً فى الوقت الحالى و ربما أنت لا تريد أن تدمر هذا |
Ama şuan korumasız olduğunu bana söylediğin için senin de hakkını vermek gerekiyor. | Open Subtitles | لكنّي أعطيك نقاط مديح لإعلامي بأنها حاليًا تعجز عن حماية نفسها. |
Oh, şuan seninle gelemem. | Open Subtitles | أوه, حسناً , أنا لا أستطيع الذهاب في الوقت الحاضر |
şuan da benim için pek bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | فى الوقت الراهن ، فإن شعورها ذلك لا يساوى شيئاً |
Bu çok garip, çünkü... yakışıklı bir genç adamın yukarıda ön kapıda... şuan seni beklediğinden eminim. | Open Subtitles | هذا أمر غريب لأني واثق من وجود شاب وسيم في هذه اللحظة |