| şunları Eriha surlarından alsan iyi olur. | Open Subtitles | أتمنى أن تبعدى هذه الأشياء عن أسوار أريحا |
| şunları bodruma indirmeme yardım et. | Open Subtitles | قبعة جميلة هيا لنأخذ هذه الأشياء إلى القبو |
| Saidi, şunları kaldır ve biraz sola kayacağımızı söyle. | Open Subtitles | سعيدي، يحصل عليهم على أقدامهم، ونحن سنتأرجح من قليلا إلى اليسار. |
| şunları topluyordum. Bana nereden toplayacağımı göstermişti. | Open Subtitles | كنت اقطف هذه لقد اراني المكان الذي احصل عليهم منه |
| Bugün onların bir vekilleri ile.., ...konuşma şansım oldu ve bana şunları söyledi; | Open Subtitles | تحدثت مع أحد نائبي الشرطة والذي كان على اتصال بهم وأقتبس كلماته: |
| Muhteşem kaslarımı kullanarak şunları minibüse atayım. | Open Subtitles | سوف استخدم عضلاتى الضخمة لاحمل هذه الاشياء فى الشاحنة |
| Size ücretsiz tıbbi bir tavsiye. şunları içmekten vazgeçin. | Open Subtitles | ودعني أعطيك نصيحة طبيية توقف عن تدخين هذه الأشياء |
| Hadi, şunları yukarı götürelim. | Open Subtitles | دعنا نأحذ هذه الأشياء لأعلى سوف أحمل المسجل |
| Yalnızca şunları ayak altından çekiver. Kendini evinde hisset. | Open Subtitles | أبعدي كل هذه الأشياء من أمامك، تصرفي كأنكِ في منزلك |
| şunları kaldırın. Yeter. Sizi üzdüysek, özür dilerim. | Open Subtitles | أبعد هذه الأشياء ، هذا يكفي أنا آسف إذا كنا أزعجناك |
| şunları yollumdan çek... yoksa her yere kusacağım. | Open Subtitles | أبعد جذري الشجرة هذه عن طريقي قبل أن أتقيأ عليهم |
| Evet. Jandarmayı çağırın. şunları tutuklasınlar. | Open Subtitles | نعم ،استدع الشرطة العسكرية ليقبضوا عليهم |
| Nasıl yaparsın bilmem ama, gebert şunları. | Open Subtitles | لا أكترث كيف تفعلها لكن قُم بالقضاء عليهم. |
| Durduk yere silaha sarılan eski sevgili... şunları vursak mı? | Open Subtitles | حبيبة سابقة محبة لاطلاق النار هل علينا ان نطلق النار عليهم ؟ |
| Sadece bunlarla limitli değil ama aşkın bileşenlerini oluşturanlar arasında şunları sayabiliriz: | Open Subtitles | متضمِّنة, لكن ليست محدود بهم, الإنجذاب, الإحترام, الثقة, الطاقة. |
| Uyuyorlar. Uyanmadan önce alalım şunları. | Open Subtitles | دعونا نأتي بهم قبل أن يستيقظوا |
| Çabucak telefon numaralarını bul. şunları bir arayalım. | Open Subtitles | ابحث عن رقم الهاتف لكى نتصل بهم |
| Bak, Benim bir Peacekeeper olmadığımı biliyorsunuz! şunları çıkarmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | إنظرى انا لست بيس كيير لماذا لا تنزعى هذه الاشياء عن ذراعى |
| Linç edilmeden uzaklaştır şunları bu heriflerden. | Open Subtitles | أبعدهم عن أبناء السِفاح هؤلاء قبل أن يجدوا أنفسهم قد أعدِموا |
| Gel, şunları beline dola. | Open Subtitles | هيا ضعهم حول وسطك. |
| Kaldırın şunları! | Open Subtitles | إجعلهم يقفوا على أقدامهم |
| Alın şunları üzerimden! Alın şunları üzerimden! | Open Subtitles | ابعدها عنيّ ابعدها عنيّ |
| Yapay zekâya şunları yaptırabiliriz: öğrenciler mücadele ederken koçluk yapmak, uzmanlar koçluk yaparken koçluk yapmak Bu iki grubu zekice birbirine bağlamak. | TED | ويمكننا بناء الذكاء الاصطناعي للمساعدة في: تدريب المتعلمين وهم يكافحون، تدريب الخبراء وهم يدربون ولربط هاتين المجموعتين بطرق ذكية. |
| şunları ceketinizden çekmeliyim çünkü parazit çekiyor ve kirletiyor. | Open Subtitles | أَحتاجُ لإبْعاد هذه عن سترتِكَ ' بسبب جذبها للأوساخ. |
| - Çıkar şunları | Open Subtitles | حل قيودى |
| Memur, al şunları karakola. | Open Subtitles | نعم سيدى, خذهم الى قسم الشرطه. لكن سيدى... |
| şunları satıp eve gidelim. | Open Subtitles | دعنا فقط نَبِيعُ هذه الأشياءِ ويَذْهبُ إلى البيت. |
| Canım, yetecek kadar şey var zaten. Ver bakayım şunları bana. Hadi. | Open Subtitles | يكفى ، اعطنى هذا فقط واذهبى انتى |
| Tamam, al şunları, iyileşmezse, o zaman tümörü var demektir. | Open Subtitles | حسناً، ضعي هذه بالشقة إن لم يتحسن يكون ورماً |