Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım; | Open Subtitles | حسناً, اتصلت فقط لأقول مرحباً و أيضاً اتصلت لأقول لك |
Ben hem sana selam vermek hem de şunu söylemek için aradım; | Open Subtitles | حسناً, اتصلت فقط لأقول مرحباً و أيضاً اتصلت لأقول لك |
Sadece şunu söylemek için aradım her şey çok güzel. | Open Subtitles | أنا فقط أتصل لكي أقول لك أن كل شيء بخير |
Bayan Mehra, sizi buraya şunu söylemek için çağırdım... | Open Subtitles | . سيدة (ميهرا ) لقد دعوتك هنا لكي أقول لك |
Sana şunu söylemek için geldim aramızdaki ilişkiden dolayı çok mutluyum, gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | أتيت فقط لكي أخبرك بأني سعيد حقاً بهذه العلاقة. سعيد بحق. |
Geri bildirimde bulunuyorum. Basit olarak şunu söylemek için, çocuk yuvasını terk ettiğimde yapmak istediğim iki şey vardı. Birincisi ailemi bulmak ve diğeri şiir yazmaktı. | TED | أنا أحكي عن هذا، أحكي عن هذا بكل بساطة لاقول عندما تركت منزل الأطفال كان لدي شيئين أريد أن افعلهم، الأول البحث عن أسرتي، والثاني أن أكتب قصيدة. |
Burada biraz ara vereyim ve şunu söylemek için bir dakikanızı alayım Nöro bilim son birkaç on yılda çok gelişti ve biz sürekli olarak, beyin hakkında hayret verici şeyler keşfediyoruz. | TED | دعوني اتوقف هنا دقيقه لاقول ان علم الاعصاب قد تطور كثيرا في العقود القليلة الماضية و نحن نكتشف اشياء كتيره بااستمرار عن وظائف الدماغ |
Ve sadece buraya şunu söylemek için geldim... | Open Subtitles | وجئت هنا الآن فقط لأقول... |
61,132 dolar. Buraya kadar şunu söylemek için geldim. | Open Subtitles | $61,132.99 حسناً ، لقد جئت إلى الطابق العلوي لاقول لكم |
Hayır, şunu söylemek için döndüm,Emma. | Open Subtitles | لا , لقد عدت لاقول هذا , ايما |
Alo? Sadece şunu söylemek için aramıştım. | Open Subtitles | إنني إتصلت فقط لاقول.. |