Eğer bu takımı almayı gerçekten istiyorsan, kendine şunu sormalısın: | Open Subtitles | إن كنت تريد هذا الفريق حقاً عليك أن تسأل نفسك |
Bundan hiç şüphem olmadı. Ama kendine şunu sormalısın. | Open Subtitles | أنا لم أشك بك لكن عليك أن تسأل نفسك |
O zaman kendine şunu sormalısın: | Open Subtitles | ثم عليك أن تسأل نفسك ما يسبب لك |
Kendine şunu sormalısın bir insanı bu noktaya getiren nedir? | Open Subtitles | يجب أن تسأل نفسك... ما الذي دفع المرء لهذه المرحلة |
O yüzden şimdi kendine şunu sormalısın, bir gladiyatör müsün, yoksa sadece intikam almak isteyen biri mi? | Open Subtitles | الآن، يجب أن تسأل نفسك إن كنت مجالداً، أم أنك تسعى للإنتقام. |
Bu yüzden, şov dünyasında kendine şunu sormalısın; | Open Subtitles | لذا في هذا برنامج العمل هذا يجب ...أن تسأل نفسك |
Böyle anlarda kendine şunu sormalısın: | Open Subtitles | في تلك اللحظات، عليك أن تسأل نفسك: |
Kendine şunu sormalısın Adam; | Open Subtitles | (عليك أن تسأل نفسك يا (آدم |
kendine şunu sormalısın işler gerçekten kötüleşince | Open Subtitles | {\pos(192,210)} يجب أن تسأل نفسك سؤالًا واحدًا {\pos(192,210)} عندما تسوء الامور حقًا |
Şu an kendine şunu sormalısın Abed. | Open Subtitles | (يجب أن تسأل نفسك الأن يا (عابد |