"— selam" - Translation from Turkish to Arabic

    • مرحباً
        
    Selam, Ann Arbour'dakilere selam. Şimdi sizlere küçük bir film izleteceğiz. Open Subtitles مرحباً رجال هناك في شجرةِ آن الآن نحن سَنُشوّفُك فلم صَغير.
    Gribbs, birkaç serseri uyuşturucu satıcısına selam verdiği için 20 yıl yedi. Open Subtitles غريبس أمامه 20 عاماً فقط ليقول مرحباً لأي وغد كان يعمل بالقمامة
    Gribbs, birkaç serseri uyuşturucu satıcısına selam verdiği için 20 yıl yedi. Open Subtitles غريبس أمامه 20 عاماً فقط ليقول مرحباً لأي وغد كان يعمل بالقمامة
    - Selam Lillian. - Oh, selam Ed. Bugün bir sürü ziyaretçisi var. Open Subtitles ــ مرحباً يا ليليان ــ مرحباً يا إد، لديه الكثير من الزوار اليوم
    Selam, Doug. Gece kulübün çok etkileyici. Manken arkadaşlarım girebilirler mi? Open Subtitles مرحباً دوغ، ناديك الليلي رائع هل تستطيع صديقتي العارضة القدوم إليه
    Selam küçük bayan. Şey, merhaba. Bu gece ne yapıyorsun? Open Subtitles ــ مرحباً أيتها الصغيرة ــ مرحباً، أين ستذهب هذا المساء؟
    — Merhaba çocuklar. — Selam Şef. — Nasıl gidiyor? Open Subtitles ــ مرحباً يا أطفال ــ مرحباً أيّها الطاهي، ما الأخبار؟
    Selam bebeğim. Burada olduğuna sevindim. Partinin dekorasyonu için yardım edebilirsiniz. Open Subtitles مرحباً يا عزيزي، يسعدني أنّك هنا يمكنك مساعدتنا في التزيين للحفل
    Yanacak bir güve gibi, ben de kendimi durduramıyorum. Selam. Open Subtitles سألتصق بك كالتصاق العثّ بالجروح لا أستطيع مساعدة نفسي، مرحباً
    Selam. Muhtemelen yardıma ihtiyacınız var, değil mi? - Hayır. Open Subtitles مرحباً , من المحتمل أنكِ تحتاجين مساعدتي أليس كذلك ؟
    Selam ben Jamie Farr, ilk olarak bacak ameliyatı nasıl yapılır... Open Subtitles مرحباً.. أنا الممثل جيمي فار وأنت على وشك إجراء جراحة الساق
    Küçük köpeğine ve sana selam verip küfür seansını bölsem rahatsız olur musun? Open Subtitles ..هل تمانع إذا قاطعتك وأنت تعمل على لعنه ما لأقول مرحباً لك ..
    Selam. Geçiyordum, ışıkları açık gördüm. - Herşey yolunda mı? Open Subtitles مرحباً, كنت اتمشى ورأيت الانوار مفتوحة هل كل شيء بخير
    Selam çocuklar, haftaya sizin için yeni bir sevkiyatımız var. Open Subtitles مرحباً يا رفاق، لدينا شحنة جديدة من أجلكم الأسبوع القادم
    Selam, rock star. Ben seni buraya getiren ambulans görevlisiyim. Open Subtitles مرحباً يا نجم, انا المسعف الذي اتى بك الى هنا
    Oh, selam. Gelebildiğine çok sevindim. Bir şey yedin mi? Open Subtitles أوه , مرحباً, أنا سعيدٌ جددأ لقدومك هل أكلت ؟
    - Selam millet. Kurbanımızın silah taşıma ruhsatı olduğuna dair hiçbir bilgi yok. Open Subtitles مرحباً رفاق، لا يوجد أية سجل أن ضحيتنا يمتلك رخصة بحمل سلاح يدوي
    Selam çocuklar. Haberler iyi. Öncelikle, size gönderdiğimiz tüm e-posta ve mesajları unutun. Open Subtitles مرحباً يا شباب ، بالأول يمكنكم تجاهل جميع الرسائل الإلكترونية التي أرسلناها لكم
    Selam anne. Birisi bunu babam için bırakmış. Sonra görüşürüz. Open Subtitles مرحباً يا أميّ, أحدهم ترك هذه لوالدي, حسن أراكِ لاحقاً.
    Selam. Satış ödülün için seni tebrik etme şansım olmadı. Open Subtitles مرحباً, لم أحصل على فرصة لأهنئك على جائزة البيع تلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more