"- acil" - Translation from Turkish to Arabic

    • طارئة
        
    • الطوارئ
        
    • الطارئة
        
    • الطوارىء
        
    • الامر طاريء
        
    • الطوارى
        
    - Acil bir çağrıya müdahale ediyorum, efendim. - Ya? Open Subtitles ـ لقد تلقينا إتصال لحالة طارئة يا سيدتي ـ ثم؟
    - Acil yardım talebi; tahmini varış süresi 15 dakika. Anlaşıldı. Open Subtitles لدينا حالة طارئة نطلب المساندة خلال 15 دقيقة
    - Acil servis doldu taştı. Yarayı üçe bölüp hepsini oraya koyduk. Open Subtitles نقسم أن ينبغي مكتفية, الطوارئ غرفة هناك معاً ونضعهما الثالثة الرضوح غرفة
    - Acil servis doldu taştı. Yarayı üçe bölüp hepsini oraya koyduk. Open Subtitles غرفة الطوارئ مكتفية, ينبغي أن نقسم غرفة الرضوح الثالثة ونضعهما معاً هناك
    - Acil verici ve işaret fişeği fırlatmak için Bir hava kilidi var bir oluk gibi Open Subtitles هناك عائق هوائي لاسقاط الشعلات الضوئية والمرسلات الطارئة
    - Acil bir durum var bayım. Open Subtitles -إنها حالة طارئة يا سيّدي -ما هي الحالة الطارئة
    - Acil bir durum olmadığı sürece kliniğe gidemezsin. Open Subtitles لا يمكنكِ الذهاب للعيادة إلى في حالة الطوارىء
    - Acil bir durum çıktı Stuart. - Bekleyeyim mi peki? Open Subtitles ستوارت " هذه حالة طارئة " حسناً , يتوجب علي الانتظار؟
    - Sonra ararım. - Acil bir durum varmış sanırım. Open Subtitles ـ سأعاود الإتصال لاحقاً ـ أظن إنها حالة طارئة
    - Acil bir aramaysa görüşüp gel. Open Subtitles إذا كانت مكالمة طارئة يُمكنكَ أنّ تأتي لاحقًا.
    - Garip olan bir şey yok, Nathan. - Acil bir durum var diyorum. Open Subtitles لا يوجد شىء سيىء بالتليفون يا "ناثان" أخرج إنها حاله طارئة لعنة "الله" عليك
    - Acil durum bildiriyorum. - Fırlatma sistemi devre dışı kaldı. Open Subtitles إنها حالة طارئة - نظام الطرد يعاني من عطب -
    - Acil durum kanalını ayarladın, değil mi? Open Subtitles يمكنك وضع على وتردد في حالات الطوارئ , أليس كذلك؟
    - Acil durum gönüllüleri bulabilirim. Open Subtitles بامكاني الحصول على متطوعين في حالات الطوارئ.
    - Acil serviste organ nakli yapılmaz. Open Subtitles لا يقومون بعملية زراعة الكبد في غرفة الطوارئ
    - Acil durum gönüllüleri bulabilirim. Open Subtitles بامكاني الحصول على متطوعين في حالات الطوارئ.
    - Acil serviste yoğunluk var. Open Subtitles اسمع، المكان مزدحم للغاية هنا في الطوارئ
    - Acil durumlar için hazirliklidir! Open Subtitles متحضراً للتعامل مع الحالات الطارئة
    - Acil durum nedir? Open Subtitles أين هي الحالة الطارئة الكبيرة؟
    - Acil serviste işler böyle mi yürüyor? Open Subtitles أهذه هي طريقة أطبّاء الطوارىء ؟ أجل
    - Acil olduğunu söylüyor. Open Subtitles يقول ان الامر طاريء
    - Acil hat. Bu çok seksi. - Ben Doktor Logan. Open Subtitles انا يجب أن ارد انه خط الطوارى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more