"- alan" - Translation from Turkish to Arabic

    • آلان
        
    • ألان
        
    • ألين
        
    • آلين
        
    • آلن
        
    - Alan Matthews'ın Gazal için sakladığı tüfekle ilgili konuşmak için buradayız. Open Subtitles نحن هنا من أجل القناص آلان ماثيوس الذي يخبيء جزال
    - Alan. Seni bekliyoruz. Open Subtitles آلان اترك الهاتف ، نحن ننتظرك لتنضم الينا
    - Billy! - Alan sizinle mi? Open Subtitles بيلى هل آلان معك ؟
    Payne Whitney'de onunla ve... - Alan Hobart ile çalışıyormuşsun. - Evet. Open Subtitles هو يقول أنك تعمل معه بعض الأعمال ومع ألان هوبارت في شركة باين و يتني.
    - Ama ortada cinayet var, polis var-- - Alan, yapma! Open Subtitles ...و لكن إنها جريمة قتل,الشرطة ألان" بحقق يا رجل"
    - Alan, annene hafta sonu için yaptığın planlardan bahsetsene. Open Subtitles ألين ، أخبر "أمي" ماهي خطتك لعطلة الإسبوع.
    - Alan Evercroft. 45 yaşında, Lake Oswego'da avukat. Open Subtitles آلين ايفركروفت), 45 سنة) "محامٍ من مدينة "لايك اوسويغو
    - Alan Matthews silah tasarımcısı. Open Subtitles آلان ماثيوس مصمم أسلحة ..
    - Yani, her şeyi denedim... - Alan, dinle beni! Open Subtitles ...أقصد, أنني جربت كل شيء - آلان), استمع إلي) -
    - Alan Vega olağanüstü, değil mi? Open Subtitles "آلان فيجا" إله، أليس كذلك؟ نعم.
    - Alan, sırası değil. Sana ihtiyacım var, Stu. Bunu yalnız yapamam. Open Subtitles (آلان)، الوقت ليس مناسب الآن، لكن أنا بحاجتك يا (ستو) لا يمكنني أن أفعل هذا بمفردي
    - Alan, şu an bir partideyiz, ...ve içiyor ve çekiyoruz, ...ve birinin göğüs ucundan ufak haplar aldık. Open Subtitles (آلان)، كنا في حفلةٍ، وكنّا نشربُ وندخّنُ وبعدها اقتلعتُ حبّةً من حلمة أحدهم.
    - Alan Gilbert'ın şüpheleri vardı. Open Subtitles كان آلان جيلبرت ثواني.
    - Alan'a şüpheliymiş gibi davranarak mı? Open Subtitles تتصرف مع (آلان) كما لو كان متهم?
    - Alan, aç değilim dedi. Open Subtitles اهدأ يا (آلان)، لقد أخبرك أنّه غير جائع
    - Alan'a onlardan çok bahsetmişsiniz. - Ve bende ona anlattım. Open Subtitles أنت أخبرت ألان بالكثير عنهما
    - Alan Stanton. Memnun oldum. Open Subtitles -أنا " ألان ستانتون " تشرّفت بمعرفتك
    - Alan. - Üzgünüm .geç kaldık. Open Subtitles ـ ألين ـ آسف لتأخرنا
    - Alan, hadi gülümse. Open Subtitles إذا لم يلتزم بها أحد ؟ - ألين)، ابتسم) -
    - Alan'ı yapıyor. Open Subtitles هي تعمل بــ"ألين"َ.
    - Alan, hastalığa çare arayışları nasıl gidiyor? Open Subtitles إذاً يا (آلين) كيف يجري العمل على الدواء ؟ -ببطء
    - Alan'da seçmen için kuşlar var. - Yeşili seçtim. Open Subtitles (آلن) لديه الطيور لتختار منها - سأختار الخضراء -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more