"- annesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • والدته
        
    • أمه
        
    • أمها
        
    • هي الأم
        
    - Pazar günü mangal yapalım dedik. - Bugün çarşamba. - Annesi için! Open Subtitles نحن نريد فقط ان نكون في عشاء ليلة الاحد اليوم الاربعاء العشاء لأجل والدته
    - Annesi ona cevap vermemeyi öğretmiş. Open Subtitles أخبرته والدته بألا يرد على شرطي
    Geçen Perşembe oğlumu ziyaret eden oldu mu? - Annesi ve benim dışımda? Open Subtitles هل أتى أحدُ للزيارة ليلة يوم الثلاثاء غير أمه و أنا؟
    Herkes bundan bahsediyor, sen de annesi hakkında kötü şeyler söylüyorsun, - Annesi hakkında kötü bir şey demedim ki. Open Subtitles لقد تحدثنا عن هذا, تقولين شيء سيء عن أمه وما يسمعه هو شيء سيء عن نفسه
    - Annesi çok yetenekliymiş. Open Subtitles و أمها موهوبة جداً لكن الثوب الذي صنعته بنفسك
    - Annesi sokaklarda kendini satıyor. - Laura! Laura, beni bekle! Open Subtitles عندما ترى أمها تبيع نفسها فى الشوارع ؟
    - Annesi çok hasta. - Oğlunla ilgili değil, Artie. Open Subtitles والدته مريضة جداً - (ليس بشأن ابنك يا (أرتي -
    - Annesi ona öğretecekmiş. - Zor işleri yapabiliyorum. Open Subtitles والدته ستعلمه ذلك - يمكنني القيام بالأمور الصعبه -
    - Annesi okula gitmedi diyene kadar çocukların sorumlu olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles - أنتَ تعلم بأنّي متأكدةٌ من أمرِ- مضايقة الفتية المتنمرين له ريثما قالت والدته بأنّه لم تكن هناكَ مدرسةٌ اليوم
    - Annesi koymuş olmalı. - Ben koydum. Open Subtitles والدته لابد أنها قامت بوضعهم هناك
    - Annesi onayladı mı? Open Subtitles والدته كانت موافقة على الأمر تماماً؟
    - Annesi öldüğünden beri öyle. Open Subtitles وأصبحَ كذلِكَـ منذُ وفاةِ والدته
    - Annesi bu sabah bir not gönderdi. Anlayacağın ailece tatildeydiler. Open Subtitles أمه أخبرتنا هذا الصباح أن العائلة كانت في عطلة
    - Annesi arabanın altında kaldı. - Bir köpeği mi ezdin, Red? Open Subtitles أمه دُهست بالسيارة - هل دهست كلبا ، ريد ؟
    - Annesi için uygun değil. Dartmouth zaten yeterince uzak. Open Subtitles لن توافق أمه ترى أن "دارموث" بعيدة أصلاً
    - Annesi bunu götürmek istemedi. - Teşekkürler. Open Subtitles أمه لم تستطيع أن تحتفظُ بهِ - شكراً لكِ -
    - Annesi hakkında öyle dememeliydin. Open Subtitles لم يكن يجب أن تقولي ذلك عن أمه
    - Annesi unutkan mı oldu? Open Subtitles هل فقدت أمه صوابها؟
    - Annesi bütün hayatıydı. - Anlıyorum. Kızım da annesine karşı aynı duyguları taşır. Open Subtitles أمها كانت كل حياتها - إني متفهم تماماً -
    - Annesi güney kesiminde bir ev kiralamış. Open Subtitles أمها حصلت على مكان في الجانب الجنوبي
    - Annesi gibi savaşçı. Open Subtitles إنها مقاتلة مثل أمها أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more