"- bölüm" - Translation from Turkish to Arabic

• الشعبة
• و

- Bölüm'e saldırmaya çalışıyor ama artık onunla birlikte değilim.
إنها تحاول أن تهاجم "الشعبة" -ولكنني لستُ معها، بعد الآن

- Bölüm'ün bizi izlediği gibi peşinizde değiller.
ليس وكأن "الشعبة"، تتنصتُ علينا، هنا في الخارج أمتأكدةٌ من ذلك؟

- Bölüm bir kişinin yönetemeyeceği kadar güçlendi.
-نمو "الشعبة"، قوةٌ يُصعب إدارتها من أي أحد

- Bölüm'ü almayı istemediğini biliyorum.
انظر، أعلم أنّكَ ترفض فكرة الاستيلاء على "الشعبة"

- Bölüm VI'e kadar Luke ve Leia arasında telepati yoktu.
-لم يكن هناك تخاطر بين "لوك" و "ليا" حتى الجزء السادس

- Bölüm, Paula'nın yerine gönderdi.
-ارسلتنى الشعبة الى هنا عوضا عن بولا

- Bölüm'ün farklı olacağını söylemiştin.
-قلتِ أن "الشعبة"، ستُصبح مختلفة

- Bölüm seni öldürmeye çalıştı ama şimdi sana yardım mı ediyorlar?
"الشعبة"، حاولت قتلُكِ والآن يساعدونكِ؟

- Bölüm'ü kurtarmaktan mı bahsediyoruz burada?
مالذي نتحدث عنه هنا؟ إنقاذ "الشعبة"؟

- Bölüm neden onu öldürmek istesin?
لماذا قد تُريد "الشعبة" قتلها؟

- Bölüm'ün içinde mi olmamız gerek yani?
-إذاً، علينا أن نكون داخل "الشعبة"؟

- Bölüm onu nasıl yakaladı?
كيف استطاعت الشعبة أسره؟ "أسره"؟

- Bölüm'e de haber ver.
-اعلمى الشعبة بالأمر

- Bölüm karargâhımız efendim.
-مقر الشعبة الرئيسية

- Bölüm aileni öldürdüğü için mi?
-لأن "الشعبة" قتلتَ عائلتكِ؟

- Bölüm'de değiliz.
نحن لسنا في "الشعبة"

- Bölüm'dendim.
-كنتُ من "الشعبة "

- Bölüm. - Sorunumuz Bölüm.
-مشكلتنا هي "الشعبة "

- Bölüm'ü sana vermeyeceğim.
-لن أُعطيكَ "الشعبة "

- Bölüm yarışması için harika fikirlerim var.
و لدي بعض الأفكار الرائعة للمسابقة الاقطاعية

- Bölüm bir, hazır.
- مقصورة واحد, حاضر و جاهز