Bilgisayar söyledi. - Bilgisayar yok ki! | Open Subtitles | ـ أنا لم أقل, الحاسوب فعل ـ ليس هناك حاسوبا |
- Bilgisayar yazılımı satıyor. Galerideki bütün sistemi baştan kurdu. | Open Subtitles | إنه يبيع برامج الحاسوب إنه أعاد نظامى فى المعرض |
- Hala neden olduğunu bilmiyoruz - ...bilgisayar tarafından uyandırıldı, ama onun uyandırılmasının güç gereksinimi bölümün geri kalanında çok fazla tüketime neden oldu. | Open Subtitles | تم إنعاشه بواسطه الحاسوب لكن الطاقه المطلوبه لعمليه إعادته سببت فجوه ضخمه فى باقى المقصورات |
- Bilgisayar ve cep telefonu. - Çok doğru. | Open Subtitles | الحواسيب والهواتف الخلوية - هذا صحيح - |
- Bilgisayar tamir aletleri. | Open Subtitles | ؟ أدوات تصليح الحواسيب |
- Bilgisayar başında. - Durdurmamız gerek. | Open Subtitles | ـ أنه يعمل على الحاسوب ـ يجب علينا إيقاف هذا |
- Bilgisayar yalan söylemez. Dur bakalım. | Open Subtitles | الحاسوب لا يتلقى, الآن دعنا نرى |
- Bilgisayar sizi öldürmeye mi çalıştı? | Open Subtitles | هل تقولون أن الحاسوب حاول قتلكم؟ |
- Bilgisayar ekranına yaklaş. | Open Subtitles | - يقترب أكثر إلى مراقب الحاسوب. |
- Bilgisayar işi yapıyorum. | Open Subtitles | - أمارس التجارة في أجهزة الحاسوب - |
- Bilgisayar uyku modunda. | Open Subtitles | الحاسوب في وضع السبات |
- Bilgisayar sınıfımdan. | Open Subtitles | في صفِ الحاسوب. |
- Bilgisayar burada mı? | Open Subtitles | -أما يزالُ الحاسوب موجودًا هنا؟ |
- Bilgisayar eriyor diyorum. | Open Subtitles | أقصد أنّ الحاسوب يذوب. |
- Bilgisayar uzmanımız. | Open Subtitles | اختصاصي الحاسوب. |
Monica gerçekten de burada olman mı lazım? - İnek Takımı. - Bilgisayar şurada. | Open Subtitles | (مونيكا) , أتريدين حقا البقاء هنا؟ فريق المهوسيين الحاسوب هنا |
- Bilgisayar çipleri gibi. | Open Subtitles | مثل شرائح الحاسوب |
- Bilgisayar mağazasındaki işi aldım. | Open Subtitles | حصلت على وظيفة متجر الحواسيب |
- Bilgisayar kullanmaya geldim. | Open Subtitles | سأقوم باستخدام الحواسيب فحسب |