"- bu benim" - Translation from Turkish to Arabic

• هذه
• هذا زميلي

- Bu benim ilk görevim değil. - Tabii ki ilk görevin.
لا هذه ليست اول مهمة لي أنا أعتقد أنها اول مهمة لك

- Bu benim için büyük başarı. Ben sadece bir repliği olan önemsiz bir oyuncuyum ve sadece oturup Schopenhauer okuyarak seni etkilemeyi başardım.
هذه خطوة مفاجئة ، أنا لا أحد مع دور بسطر واحد

- Bu benim kahvem değil. - Starbucks'tan aldığım Kenya kahvesi nerede?
هذه ليست قهوتي اين مزيج القهوه الكينيه المفتخر خاصتي؟

- Bu benim sorunum. - Bilmen gereken bir şey daha var.
هذه مشكلتي أعتقد أن هناك أمر عليك أن تدركه

Tebeşirimi düşürmüşüm. Ben Patrick Sullivan. - Bu benim rakibim, Larry Berlson.
أوقعت الطبشور أنا باتريك سولوفان هذا زميلي لاري بورلسون

- Lee, bu senin son şansın! - Bu benim tek şansım!
لي، هذه فرصتُكِ الأخيرةُ انها فرصتُي الوحيدةُ

- Kesinlikle kabul etmiyorum. - Bu benim en alaycı bakış açım.
ـ وأنا أختلف معك كلياً ـ هذه أكثر وجهة نظر تهكمية سمعتها في حياتي

- Bu benim ilk kampım değil ki.
هذه سفرةُ إقامة مخيماتكِ الأولى ونحن سَنَتمتّعُ به سوية.

- Niçin bunları giydin? - Bu benim işim. Çocuk hastanesinde çalışıyorum.
لماذا تردتدى هذه الملابس انه عملى فأنا أعمل فى مستشفى للأطفال

- Bu benim kaçırmak istemediğim bir şeydi. - Nereye gidiyorsun?
ـ هذه الاشياء سوف لن انساها ـ اين ستذهب؟

Bekle bir saniye, bu yeni. - Bu benim için mi? - Adrian, onu açma.
مهـلاً لحظـة , هذه جـديـدة هـل هـي لـي ؟

- Bu benim hayatim ve simdi senin ödünü kopardi.
-ماذا؟ هذه حياتي الآن و لقد أخفتكما حتى شحب وجهيكما

İyice bak da içinde eksik bir şey olmasın. - Bu benim değil.
و تأكد أنه لاشيء مفقود , أيمكنك ذلك؟ هذه ليست لي

- Bu benim için özellikle zor çünkü bu noktaya gelmem çok uzun süremi aldı.
انها صعبه جدا بالنسبه لى اخذت منى وقتا طويلا للوصول الى هذه المرحله

- Bu benim en sevdiğim şarkı. - Bu şarkıdan resmen bıktım.
هذه اغنيتي المفضلة لقد سئمت من هذه الاغنية

- Bu benim ilk grup olan uyanıştı, 1997'de. Benden vardı fatura Brad Burke.
وكانت هذه المجموعة الأولى لي، الصحوة 1997.

- Bu benim için bir ilk olacak.
ولنكتشف ما يريدونه من كوكبنا. هذه سابقة من نوعها، التحدث مع فضائي.

- ...bu benim partim, iyi görünmeliyim.
أنت تعرفين , هذه حفلتي يجب أن أبدوا وسيماً

- Bu benim iş arkadaşım detektif Bud Morris.
هذا زميلي المحقق " بد موريس "

Jane. - Bu benim iş arkadaşım Val Ziskin.
هذا زميلي (فال زيسكين) ).