"- dedim" - Translation from Turkish to Arabic

    • قلت
        
    • لقد قلت
        
    - Dedim ki... buradan defolup gitmezsen... canını hayal bile edemeyeceğin kadar yakacağım. Open Subtitles ـ لقد قلت لو أنك لم تغادر فسوف تتعرض للأذى بشكل لا تتخيله
    - Kendin söyledin, intihardı. - Dedim çünkü aksini ispatlayamıyorum. Open Subtitles ـ لقد قلت بنفسك ، إنه إنتحار ـ فقط لأنني لا أستطيع إثبات عكس ذلك
    - Dedim ki, bilmiyorum. - Gezginsin, öyle mi? Open Subtitles لقد قلت , لا اعلم ـ اذا فلا يوجد مكان محدد تتجهين اليه؟
    - Dedim ki... insanları önemsememe engel olamazsın. Open Subtitles قلت لا يمكنك أن تمنعني من الاهتمام بالناس
    - Dedim ki, ormana gideceğiz ve Guenter'ın karar vermesini sağlayacağız. Open Subtitles - قلت أن نذهب إلى الغابة ونترك "غونتر" يحدد بشكل نهائي.
    - Bir günümüz yok Doktor. - Dedim ya sorunumuz var. Open Subtitles ليس لدينا يوم يا دكتور كما قلت ، لدينا مشكلة
    - 540 kiloluk ezici bir güçtür. - Dedim ya, ilk karim gibi. Open Subtitles انها 1200 باوند من القوة الساحقة كما قلت ، مثل زوجتي الأولي -
    - Dedim ki düzene karşı çıkan bir adam için tehlikeli bir dünya. Open Subtitles ماذا؟ قلت إنه عالم خطير للرجال أصحاب المواقف
    - Dedim ki, duydum. Open Subtitles الو ؟ لقد قلت اني سمعت هذا الكلام سابقا
    - Dedim ki, "Eğer ailemi... Open Subtitles ـ لقد قلت لو أنك لم تغادر المدينة
    - Dedim ki, bütün şehir... - Ne söylediğini biliyorum ama seni duyamıyorum. Open Subtitles ...ــ قلت بأن البلدة بـ ــ أعرف ما قلتِ، لكني لا أسمعِك
    - Dedim ki Albay Mustard salonda, kurşun bir boruyla. Open Subtitles ـ لقد قلت " كول ميستراد "َ فى غرفة الطعام بأنبوب المقدمه
    - Dedim ki bu sabah bir patlama olacak! Open Subtitles - لقد قلت - سيكون هناك انفجار هذا الصباح
    - Dedim ki buramıza kadar geldi piç kurusu. Open Subtitles ماذا قلت ؟ قلت املئه لنا , يا سافل
    - Dedim ki, ailesi olarak kendimizi geliştirebileceğimiz alanlar var mı? Open Subtitles - لقد قلت ، هل هناك أماكن للآباء مثلي يستطيعون من تحسين نفسهم؟ -
    - Dedim ki, kocamandı çirkindi ve sakalı vardı. Open Subtitles قلت بأنه ضخم قبيح ذو لحيه كثيفه
    - Şey, tabi. - Dedim ki "Muhtemelen çantandadır. " Open Subtitles حسنا- "قلت : "انها على الارجح في محفظتك-
    - Dedim ki; çok pişkin birisin ve kocaman bir ağzın var. Open Subtitles عفواً؟ لقد قلت أنك بريئة مع فم كبير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more