- Doğru değil. - Bak Mark bana Londra'dan ne getirmiş. | Open Subtitles | ـ ليس صحيحاً ـ انظر ما الذي أحضره مارك لي من لندن |
- Benim tek istediğim sensin. - Doğru değil bu. | Open Subtitles | ـ كل ما أريده هو أنتِ ـ ذلكَ ليس صحيحاً |
- Benim tek istediğim sensin. - Doğru değil bu. | Open Subtitles | ـ كل ما أريده هو أنتِ ـ ذلكَ ليس صحيحاً |
- Doğru değil bu. | Open Subtitles | وانا لا استطيع ان اتحصل ليسا للتتكلم معي حول ذلك ذلك ليس صحيح |
- Ben senin olup olabileceğinden, çok daha fazla erkeğim! - Doğru değil, dostum. Jane, Erkek-im Müsabakaları'nı ben kazanıyorum. | Open Subtitles | انا اكثر رجوله منك ليس صحيح جين , انني افوز في هذه اللعبه |
- Doğru değil ki bu. Öyle. | Open Subtitles | نحن لا نملك ذلك الان هذا ليس صحيح |
- Başkalarıyla ilgileniyorsun. - Doğru değil. | Open Subtitles | لا أعلم، يبدو أنّك تستمتعين مع الآخرين - ليس صحيحاً - |
- insanlara işkence ediyor. - Doğru değil. | Open Subtitles | بالصدمات الكهربائية هذا ليس صحيحاً |
- Doğru değil yani. | Open Subtitles | إذاً فالأمر غير صحيح ؟ لا ليس صحيحاً |
- Doğru değil. Masumum ben. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً فأنا بريء هنا |
- Doğru değil bu. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً. |
- Doğru değil bu. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً لا؟ |
- Doğru değil. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً. |
- Doğru değil bu. - Haklısın. | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً. |
- Evet. - Doğru değil. Hayır. | Open Subtitles | ليس صحيح لأنهن لا يحسدونه |
- Ama bu doğru değil. - Doğru değil mi? | Open Subtitles | لكنه ليس صحيح أليس كذالك؟ |
- Doğru değil bu. - Doğru, kahrolasıca. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح بل انه صحيح جدا |
- Doğru değil. Ona bir şey anlatmadım! | Open Subtitles | ذلك ليس صحيح لم أقل له أيّ شيء! |
- Doğru değil. Kimse ona öyle demiyor. | Open Subtitles | هذا ليس صحيح لأحد يقول لك هذا |
- Doğru değil bu. - Kendimden koruyamazsın. | Open Subtitles | عزيزتي، هذا ليس صحيح - ليس من نفسي - |
- Doğru değil mi? | Open Subtitles | -هذا ليس صحيح ؟ |