"- doğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشرقي
        
    • الشرقية
        
    • الشرقى
        
    • إيست
        
    - Doğu yakasını sikeyim... - Batı yakasını sikeyim... Open Subtitles اللعنه على الساحل الغربي , اللعنه على الساحل الشرقي اللعنه يارجل
    - Doğu Sahili'ndeki tüm bağlantılarımı aradım... bir kaç tane Noel Baba kıyafeti buldum ama... bu geceye yetişmeleri imkansız. Open Subtitles لقد اتصلت بكل معارفي في الساحل الشرقي وجدت بعض بذل سانتا لكن لا شىء منها يمكن إحضاره لهنا الليلة
    - Doğu yakasındaki bir çöplükte bulunmuş, kolu kırık, boynu kırık, yara bere içinde... hayatının kavgasını ediyormuş. Open Subtitles عثر عليه في حاوية نفايات بالجانب الشرقي ذراع مكسورة ، و الرقبة مكسورة ، و كدمات كان في المعركة من أجل حياته
    Batı - Doğu Sınır Kapısı Doğu Almanya, Doğu Berlin Open Subtitles الحدود بين الألمانيتين الشرقية والغربية برلين الشرقية، ألمانيا الشرقية
    - Doğu kapı güvende. - Batı kapı güvende. Open Subtitles البوابة الشرقية امنة البوابة الغربية امنة
    - Doğu Yakası Kaykay Parkı'na gitmiş olanlar elini kaldırsın. Open Subtitles حسناً , أرفع يدك ... أذا كنت قد زرت ... الناحية الشرقية من منتزة التزلج
    - Doğu girişinin altında, köprünün altında. Open Subtitles -تحت المدخل الشرقى ، تحت الجسر
    - Evet. - Doğu Lisesi renkleri, çok etkileyici. Open Subtitles ألوان مدرسة "إيست" , هذا رائع جداً
    - Doğu kanadındaki mutfakta çalışmıştı. Temizlik görevi için orada yalnız başınaydı. Open Subtitles قد إشتغل في المطبخ في الجناح الشرقي كان هناك لوحده يؤدي أعمال النظافة
    - N'aber ? - Doğu kanadında 10 adam ölmüş. Open Subtitles "ميرفي" لقد قطعوا عشرة أشخاص في الجانب الشرقي
    - Doğu eyaletlerinde insanlar farklıdır. Open Subtitles حسنا، الناس بالساحل الشرقي مختلفون.
    - Doğu tarafındaki bildirilmemiş... Open Subtitles - جربت هذا - هناك ثغرة غير معروفة في الجانب الشرقي - جربتها -
    - Doğu. Güneydoğuda. - Ne, yani kaybettik? Open Subtitles شرقا، إنه بالجنوب الشرقي - ماذا، لقد فوتناها إذن؟
    - Doğu Duvarı'nı yıkacaklar ilk. Open Subtitles سيقومون بغزو الجدار الشرقي أولاً
    - Doğu yönünde 185. kilometrede. Open Subtitles علامة الطريق 115 الجهة الشرقية
    - Doğu Bölgesi'nin Savcısı aradı. Open Subtitles المدعي العام الأمريكي للمنطقة الشرقية
    - Doğu Ukrayna'daki birliklerin artmasına yönelik istihbaratı kimden alıyordum sanıyorsun? Open Subtitles من برأيك كان يمدني بمعلومات عن زيادة القوات في (أكرانيا الشرقية
    Bana bak, bu adamlar kraliyetten. - Doğu Hindistan'ı ikaz edeceğim ve seni rahat bırakacaklar. Open Subtitles هؤلاء الرجال تابعون للملِك سأحذّر "شركة الهند الشرقية"
    - Doğu Hindistan Şirketi'ni ihmalkârlıkla mı suçlamak istiyorsunuz? Open Subtitles أتود إتهام "شركة الهند الشرقية" بالإهمال؟
    - Doğu tarafında kal. Open Subtitles خذ الجناح الشرقى
    - Doğu Indiana için savaşacağız. Open Subtitles "إيست إنديانا) سوف نحارب من أجلك)"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more