- Eski günlerin hatırına ben de bir deneyebilir miyim? | Open Subtitles | هل تمانعين إذا أطلقت النار عليه .. كالأوقات القديمة ؟ |
- Eski sevgilisiyle öpüşürken mesaj atarak terk etti beni. | Open Subtitles | لقد تركتني برسالة بينما كانت تتبادل القبل مع صديقها القديم |
- Eski Şerif'i ziyaret etmek istiyorsan. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | . إذا كنت تريد زيارة عمدة البلدة السابق حقاً ؟ |
- Eski kız arkadaşıma. - Artık fark etmez. Aranızda bağlantı var. | Open Subtitles | حبيبتك السابقة لا يهم , هناك خيط يربطك بها |
- Eski Çingene çare. - Ben mutfakta bir kısmı var düşünüyorum. | Open Subtitles | وصفة غجرية قديمة أعتقد أنه لدينا القليل منها في المطبخ |
- Atış alanları. - Eski bir kale veya cephanelik? | Open Subtitles | ـ مناطق الصيد ـ ربما حصن قديم أو مستودع سلاح |
- Eski bir polis, rüşvet almakla suçlandığı için departmandan kovuldu. | Open Subtitles | أنه شرطي سابق أطلقت من قبل وزير بعد اتهامه بتلقي رشاوى |
- Eski moda daha uzun sürmüştü. | Open Subtitles | أقول لك بشأن تلك الأنواع القديمة إنهااستمرتلفترةطويلة. |
- Eski yaraları deşmek istemeyiz, ya? | Open Subtitles | اٍننا لا نريد أن نفتح الجروح القديمة ، أليس كذلك ؟ |
- Eski töreler ağır basar. Abu'yu köpeklerden kurtarmanız iyi oldu. | Open Subtitles | القوانين القديمة قاسية بشدّة جيّد أنكِ أنقذتِ أببو من الكلاب |
- Eski ahırın orada. | Open Subtitles | إنه في الخلف هناك في الاسطبل القديم نعم.. |
- Eski dostum. - Efendimiz. Görmeyeli amma da sakal koyuvermişsin. | Open Subtitles | وانت ياصديقي القديم اراك قد التحيت منذ رايتك اخر مرة |
- Eski Thurgood bitti tamam mı? | Open Subtitles | أن ثيرجوود القديم قد ذهب؟ أنا صديقتك الان |
- Eski kocamla konuştum. Noel'de Danny'i alacak. | Open Subtitles | لقد تحدثت ، إلى زوجى السابق سوف يأخذ دانى عنده ، حتى الميلاد |
- Eski kocam ve annesiyle y emeğe çıkacağım - Annesine boşandığımızı hala söylemedi. | Open Subtitles | انا سوف اخرج للعشاء مع والدة زوجى السابق نحن لم نخبرها بعد انا انفصلنا |
- Eski nişanlımla orada olmak doğru mesajı vermez. | Open Subtitles | انا فقط اعتقد بان الدخول مع خطيبي السابق لن يرسل الرساله الصحيحه |
- Eski sevgilime almıştım. | Open Subtitles | لقد ابتعت مثلها ذات مرة لصديقتي العاطفية السابقة |
- Eski karım bir yalancı. | Open Subtitles | زوجتي السابقة كانت كاذبة هنا مرآب سيارتي |
- Eski Ahit'teki insanların hepsinin yaşlarını toplayarak | Open Subtitles | بوضع كل أنواع الأعمار من الناس في وصية قديمة |
- Eski dostlardan biri bir keresinde halkın kahramanlara oy vermeyi sevdiğini söylemişti. | Open Subtitles | صديق قديم لي قال لي ذات مرة الناس ترغب في التصويت للأبطال |
- Eski FBI daha doğrusu, White Collar bölümü. | Open Subtitles | عميل سابق في مكتب التحقيقات الفيدرالية قسم الياقات البيضاء من؟ |
ÇAVUŞ KOLKO - "Eski Ponpon Kız" | Open Subtitles | العريف كولكو رئيسة فريق المشجعات السابقه |
Sevdim demiştim. Terry, sana bir kez kibarca soracağım. - Eski günlerin hatırına. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتكِ أنه يعجبني ـ سأسألك بلطف مرة آخرى، لأجل أيام الخوالي |
- Eski arenada, daha önem arz eden maçlara çıkıp, oyunları garantilemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نثبت أنفسنا فى المباريات المهمه. فى الساحه القديمه وأن نضمن موقفنا. |
- Eski polisler diyalog yazmada pek iyi değil. | Open Subtitles | رجال الشرطة السابقون لا يجيدون كتابة الحوار |
- Hayır, Baba. Dışarı çıkıyoruz. - Eski zamanlardan söz ederdik. | Open Subtitles | لا يا ابى, سنخرج الآن يمكننا ان نتحدث عن الأيام الخوالى |
- Gelmeni beklemiyordu da. - Eski dostları görmek hep mutluluk verir. | Open Subtitles | ـ لم يتوقّع أن تأتي ـ تسرني دوماً رؤية أصدقاء قدامى |
- Eski asker gibiler. - Belki birileri suçu protestocuların üzerine atmaya çalışıyordur. | Open Subtitles | يبدون لي كـ عسكريين سابقين |