"- içinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • بداخله
        
    • بداخلها
        
    • بداخلك
        
    • داخله
        
    - İçinde bomba olan bir kuş kafesi. Open Subtitles قفص طيور بداخله قنبله عزيزتى, لم يمكننى..
    Sanki biri doğramış gibi. - İçinde debris var. Çıkartmamız gerekiyor. Open Subtitles إليه ندخل أن ينبغي بداخله, ما وحطم شقّه قد شيئاً وكأن يبدو
    - Bakalım ne kadar... - İçinde ne var baktın mı? Open Subtitles دعينا نرى كم يوجد بها هَلْ رَأيتَ ما بداخلها
    - İçinde ihtiyacım olan şeyler var. Yardım ister misin, bebek? - Adel? Open Subtitles الأغراض التي أحتاج إليها بداخلها عزيزتي ، هل تريدين المساعدة في ذلك ؟ عادل
    - İçinde bir bok inşa ediyorlar, Ethan! Open Subtitles هؤلاء الأشخاص بداخلك يقومون ببناء كومة كبيرة من الهراء إيثان
    - İçinde seni kumanda eden biri mi var? Open Subtitles هل يوجد أحدٌ بداخلك يُشغلكِ بآلات؟
    - ... İçinde bir şey vardı, ve onun bedenini katladı ... ve sen bunu kanıtlamalısın. Open Subtitles شيئ ما,في داخله قام بفعل الإلتواء لجسده؟
    Sanki biri doğramış gibi. - İçinde debris var. Çıkartmamız gerekiyor. Open Subtitles يبدو وكأن شيئاً قد شقّه وحطم ما بداخله, ينبغي أن ندخل إليه
    - İçinde ne olduğunu bilmeden alıp odama mı koydunuz? Open Subtitles . لا بدون معرفة ما بداخله ,هل اخذته و وضعته في غرفتي؟
    - İçinde sihirli bir fasulye vardı. O fasulye halkımı anında eve götürebilir. Open Subtitles توجد حبّة فاصولياء سحريّة بداخله وبوسع تلك الحبّة إعادة قومي لبلادهم فوراً
    - İçinde çok parlak bir şey var. - Evet, hanımefendi. Open Subtitles هناك شيء جميل بداخله نعم سيدتي
    - İçinde ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Open Subtitles ليست لدي فكرة عن ما كان بداخله
    - İçinde bir jiroskop var. - Jiroskop ne? Open Subtitles لأنه يوجد جيروسكوب بداخلها - ما هو الجيروسكوب؟
    - İki büyük çanta. - İçinde ne vardı? Open Subtitles ،حقيبتان كبيرتان وماذا كان بداخلها ؟
    - İçinde büyük bir örümcek olan kavanoz. Open Subtitles جرّة بها عنكبوت كبير بداخلها, بالطبع
    - İçinde gün yüzüne çıkmayı bekleyen bir peri olduğundan haberi bile yok. Open Subtitles -ليس لديها أية فكرة أن الجن يعيش بداخلها فقط ينتظرون الظهور
    - Ama elbet buralarda olmalı. - İçinde, evet. Open Subtitles لكن يجب ان تكون هنا بالطبع بداخلها,نعم
    - İçinde iyilik olduğunu biliyorum. - Beni tanımıyorsun. Open Subtitles اري الخير بداخلك - انت لا تعرفني -
    - İçinde güzel bir insan var. Open Subtitles هنالك شخص جميل بداخلك
    - İçinde bir ayrılık var. Open Subtitles ثمة صراعٌ بداخلك
    - İçinde ne olduğu umurumda değil. Open Subtitles سأقول لكَ الآن أنّي لا أأبه بما يوجد داخله
    - İçinde ne var? Open Subtitles ماذا يوجد داخله ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more