- İsveç'in hemen her alanda Brezilya'ya üstün olduğu ortada | Open Subtitles | السويد تملك الافضلية على البرازيل في الاونة الاخيرة |
- İsveç'de arabalar, trafik ışıklarına mutlaka riayet eder. | Open Subtitles | في السويد كل السيارت تحترم قوانين المرور وإشاراتها |
- İsveç'in hemen her alanda Brezilya'ya üstün olduğu ortada | Open Subtitles | السويد تملك الافضلية على البرازيل في الاونة الاخيرة |
Ama eğer, - bu yaz İsveç’teydim - İsveç'teki söylem oldukça politik açıdan doğruysa ve diğer bakış açısını konuşmazlarsa sonuç bir çok kişiyi bu ülkeye getirmek olacaktır. | TED | ولكن إذا، قد كنتُ في السويد في هذا الصيف، ولو كان الخطاب السياسي في السويد صحيحاً إلى حدٍ ما ولم يستطيعوا التحدث عن الجوانب السلبية، فينتهي المطاف بهم إلى جلب العديد من الناس. |
- Bay Karlsson. -Evet Allan. - İsveç'e hoş geldiniz! | Open Subtitles | سيد كارلسون اهلا بعودتك إلى السويد |
- İsveç aracılığıyla. | Open Subtitles | آبي: حَسناً، عن طريق السويد. |
- İsveç'ti aslında ama... | Open Subtitles | موفق في "النرويج" وكما تعلم، في بقيّة أمور حياتك حسنٌ. إنها "السويد" في الحقيقة، لكن... |
- İsveç'e gidelim. | Open Subtitles | - لنذهب الى السويد |
- İsveç'e gitmiyor muyuz o zaman? | Open Subtitles | - لن نذهب الى السويد إذاً؟ |
- İsveç'e nasıl gideceğiz? | Open Subtitles | -كيف ستذهب إلى "السويد"؟ |
- İsveç'te. | Open Subtitles | -في "السويد" بأكملها |
- İsveç'e veya, daha iyi olur. | Open Subtitles | -أو "السويد" والتي ستكون أفضل |
- Müthiş. - İsveç. | Open Subtitles | "السويد" - عظيم - |
- İsveç'e gitmeleri gerekir. | Open Subtitles | -يجب عليهم الذهاب إلى السويد |
- İsveç'te bir evleri vardı. | Open Subtitles | -لديهم منزل سويًا في السويد |
- İsveç, Gustavus. | Open Subtitles | -وملك السويد هو (غوستافس ) |
- İsveç güzeli olacağım. | Open Subtitles | - سوف أصبح ملكة جمال السويد . |
- İsveç'e. | Open Subtitles | أجل - .(نخب (السويد - |
- İsveç'te. | Open Subtitles | (إنهُ في (السويد |
- İsveç'ten. - İsveç, çok güzel. Hadi. | Open Subtitles | من السويد |