"- kişisel" - Translation from Turkish to Arabic

• شخصي
• شخصيا
• شخصى
• الشخصي

- Kişisel ve acil olduğunu söyledi.
اتصل عدة مرات البارحة و قال أن الأمر شخصي وعاجل

- Yok yok... - Kişisel bir konu biliyorum.
لا , لا , لأ أعرف أن الأمر شخصي جدا

- Kişisel bir posta ama pul masraflarını kendim karşıladım.
بريدي شخصي و لكني أستخدم طوابعي الشخصية

- Kişisel bir soru sorabilir miyim?
هل يمكنني أن أسألك سؤالا شخصيا ؟

- Kişisel bir şey. - Hava azalacak.
إنه رأى شخصى سيكون الهواء قليلا للغاية..

Bilemiyorum, bundan çıkarılacak dersler var - Kişisel ve siyasi - ve bir anlamda, bunlar aynı şey.
وهناك عدة دروس .. يمكن استخلاصها من كل هذا سواء على الصعيد الشخصي او السياسي فهي بصورة ما متشابهة

- Kişisel bir şey değildi. - Seninle sonra ilgileneceğim.
... ـ لا تأخذيه على محمل شخصي ـ سأتعاملُ معك فيما بعد

- Kişisel değil, kimyasal.
, إنه ليس شيء شخصي . إنه كيميائي

- Kişisel algılama.
لقد رفضها - حسنٌ، لا تأخذ الآمر على محمل شخصي -

- Kişisel bir soru sorabilir miyim?
هل يمكنني أن أسالك سؤالاً شخصي ؟

Bunun parayla alakası yok. - Kişisel bir mesele.
هذا ليس أمر بشأن المال هذا شخصي

- Kişisel algılama.
لا تأخذي هذا بشكل شخصي لربما قصد أن..

Sinirleriyle alakalı. - Kişisel bir soru sorabilir miyim?
هل لي فى سؤال شخصي سيد شاين؟

- Kişisel değil, bebek.
ليس هناك شيء شخصي طفلتي

- Kolay. - Kişisel bir kin var mı
بهدوء هل لديك غضب شخصي

- Kişisel olarak algılama ama,
نظرة ، لا تأخذ هذا شخصيا ، ولكن...

- Kişisel bir şey değil.
لم يكن الأمر شخصيا

- Kişisel bir şey değil.
لا تأخد الامر شخصيا

- Kişisel bir şey var.
هناك شىء شخصى يتعلق بها

- Kişisel miydi?
- كان سبب شخصى ؟

- Kişisel bir şey değil. - Ben de öyle olduğunu zannetmemiştim.
لم يكن بالأمر الشخصي - لا، لم أظنه بالشخصي -

- Kişisel hesabına yazın. - Tamam.
ـ ضعه على حسابه الشخصي ـ حسنًا