"- kyle" - Translation from Turkish to Arabic

    • كايل
        
    • كيلى
        
    - Kyle'ın annesi,özür dilersen herhangi bir sorun olmayacağını söyledi. Open Subtitles وافقت أم كايل على عدم توجيه التهم .. إذا اعتذرت
    - Kyle mecbur olmadığımızı söylemişti. Open Subtitles كايل قال بأنّنا لا يجب أن أعتقد أننا سنفعل
    - Kyle, defol git buradan! Open Subtitles فقط تمكن من فتاتك اللعينة ولد 5 : كايل , اخرج من هنا فقط
    - Kyle Slade. - 2 Haziran 1975'de ölmüş. Open Subtitles 1975 كايل سلايد، توفي في الثاني من يوليوز
    - Kyle, bijon anahtarıyla üstüne saldırdığını söylemişti bana. Open Subtitles ماذا ؟ كايل قال لي أنه تسلل خلفه و ضربه بحديد الإطارات
    - Birkaç dakika dinleneyim. - Kyle böyle yavaş değil. Open Subtitles . أمنحونى بعض الدقائق للراحة يا فتيات - . كايل لم يكن ياخذ كل هذا الوقت -
    - Kyle Montrose ve Duke Diallel? Open Subtitles اعتني بنفسك كايل مونروس و دوك دايليل؟
    - Kyle, Duke'e lahitte bir şamdanla vurmuş. Open Subtitles ضرب كايل دوك بشمعدان على مؤخرة رأسه
    - Kyle. - Hayır. Onlar beni tanıdıklarına dair bir oyun oynuyor. Open Subtitles كايل كلا, إنهم يمثلون بأنهم يعرفوني
    Bu akşam Nate'in saat ona kadar çalışacağını söylemeye gelmiştim böylece Kyle isterse odasına girebilir. - Kyle evde değil. Open Subtitles لقد مررت هنا لأقول فقط أن (نايت) سيبقى متأخرا لغاية الساعة العاشرة، لذلك إن أراد (كايل) إقتحام الغرفة فيمكنه ذلك
    Kyle'ın annesiyim. - Kyle'ın annesiyim. Open Subtitles و انا والدة كايل و انا والدة كايل
    - Kyle'ın çalıştığı hukuk bürosuna gittim ve onunla konuştum. Open Subtitles ما الذي تقصده؟ مررت لمكتب المحاماة الذي يملكه (كايل) لمحادثته
    - Kyle senin için mi çalışıyordu? Open Subtitles -هَلْ كَان "كايل" يقوم بَعْض الأعمال لَك؟
    - Kyle, burada kimse sana zarar vermek istemiyor. - Uydurmuyorum. Open Subtitles .(كايل), لا أحد هنا يحاول أن يؤذيك - .لست أختلق هذا.
    - Kyle mı seni incitmeye çalıştı? Open Subtitles هل حاول كايل إيذائك؟ يا الهي , لا
    - Kyle'ı ameliyat eden cerrah. - Doktor Park. Open Subtitles الجراح الذي كان يعمل على كايل - دكتور بارك -
    - Kyle kendini biftekli sandviç gibi hissetmiş. Open Subtitles -قال " كايل " أنه يشتهى شطيرة لحم
    - Kyle'ın neden bu kadar fazla içtiğini buldum. Open Subtitles -لقد اكتشفت لماذا يشرب " كايل " بكثرة
    - Kyle, seni gördüğüme sevindim. Open Subtitles كايل , سررت برؤيتك
    - Kyle'la arkadaşları öküzdür ama laf çok, icraat yok. Open Subtitles كايل) ، وهؤلاء الشباب حمقي) ولكنهم لا يفعلون شيئاً غير الكلام
    - Kyle. - Benim adım Billy. Open Subtitles كيلى , أنا بيلى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more