"- olmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلا
        
    • لا
        
    • مستحيل
        
    - Olmaz, her ekipte bir yazılım uzmanı lazım bize. Open Subtitles كلا ، نحن بحاجة إلى متخصص في البرمجة لكلا الفريقين.
    - Louie. Bir saniye konuşabilir miyiz? - Olmaz. Open Subtitles هل أستطيع محادثتك للحظه كلا هذا وقتها المستقطع
    - Oraya gider, çocukları kurtarır, günbatımında da geri döneriz - Olmaz! Open Subtitles نذهب الى هناك ننقذ الاطفال ونعود الى هنا قبل الغروب كلا
    - Onu bana ver aptal... - Olmaz! Kes şunu! Open Subtitles ـ اعطيني اياها ايتها الغبيه ، لا توقفى، انها لي
    Bağları çözüp denemek istiyorum. - Olmaz. - Bilincini zapt ediyor olabiliriz. Open Subtitles كلا، لا يمكنه رفع يده، إنها الزاوية أريد المحاولة ثانيةً دونما تصفيد
    - Olmaz. Senin, vakti gelene kadar saklanman gerekiyor. Öteki dünyadan döndüğünü bilmemeli. Open Subtitles عليك أن تظلي مختفية حتى يحين الوقت لا يجب أن تعرف أنكِ عدتِ
    - Oraya gider, çocukları kurtarır, günbatımında da geri döneriz - Olmaz! Open Subtitles نذهب الى هناك ننقذ الاطفال ونعود الى هنا قبل الغروب كلا
    Yukarıya koyabiliriz. - Olmaz. Odanın ortasında olmalı. Open Subtitles ..يمكننا أن نضعها فوق هنا كلا هي يجب أن تكون في وسط الغرفة
    - Beyazlara karşı Siyahlar. - Olmaz, hayır. Open Subtitles ذوو البشرة السوداء ضد ذووي البشرة البيضاء كلا
    - Olmaz. Abi şu an iş yerinde. - Anahtarın var. Open Subtitles كلا ؛ إنها بالعمل ؛ و لكنكَ تملك المفاتيح.
    - Yüzüğü de. Yüzüğü de ver. - Olmaz. Open Subtitles ـ وذلك الخاتم أيضاً، أعطيني هذا الخاتم ـ كلا
    - Yavaşla. Hepsini öğle yemeğinde anlatırsın. - Olmaz! Open Subtitles ـ أبطأ، بوسعك أن توضح كل شيء ليّ على الغذاء ـ كلا
    - Mutfağı kullan. - Olmaz, büyük banyoyu tercih ederim. Open Subtitles أستخدم المطبخ كلا , أفضل الحمام الرئيسى
    - Ne bileyim acaba bunu evlenerek mi kutlasak? - Olmaz. Open Subtitles ماذا تقولين لو إحتفلنا ب لا أعلم ربما بأن نتزوج ؟
    - Olmaz... - Ama Bayan Verloc! Korkarım ki şu an vakit yok, daha sonra. Open Subtitles لا وقت عندى, لاحقا انتظرى هنا بجوار السيارة
    Sen daha yakınsın! Biraz rahat bırak! - Olmaz! Open Subtitles أنت أقرب اعطيني فترة من الهدوء فحسب لا طريقة
    - Olmaz öyle şey... Seni kocan aleyhine tanıklık yapmaya zorlayamazlar. Open Subtitles مستحيل، لا يستطيعون اجبارك على الشهادة ضد زوجك.
    - Olmaz. Daha hazır değilsin. Ayrıca, içinde bebeği yapmak için bir erkeğe ihtiyacın olacak. Open Subtitles اريد ان انجب الآن .. لا تستطيعين فأنت غير مستعدة
    - Olmaz. - Haydi ama. Olmaz. Open Subtitles .العم لا يستطيع أن يفعل شيئاً, توقفي , لا تحرجيني
    - Parayı sonra ödeyebilirsin. - Olmaz. Open Subtitles يمكنكِ أن تدفعين المال لاحقا أنا لا أمانع
    - Onu bana ver, tamam mı? - Olmaz! Problem varsa, seninle geliyorum. Open Subtitles فقط أترك هذا لى مستحيل,إننى أتى معك إذا كانت هناك مشكله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more