- Burada cinayetten hüküm giydiğin yazıyor. - Saçmalık o. | Open Subtitles | ـ مكتوب هنا بأنك أدنت بجريمة ـ هذا كان هراء |
- Bir dolar verdin, 10 değil. - Saçmalık! 10 dolar verdim! | Open Subtitles | لقد أعطيتني دولار , وليس عشرة هراء , أعطيتك 10 |
- Bu adamların delirmeleri için yeterli değil. - Saçmalık, Bwana. | Open Subtitles | انها ليست مدة طويلة بما فيها الكفاية ليتحول الشباب الى مجانين هراء, بوانا |
- Hayır, orada bir dosya var! - Saçmalık bu. | Open Subtitles | هذا أمر مثير للسخرية اتهامات رسمية معلقة |
- Adam bir başka eyaletten. - Saçmalık. Saçmalık. | Open Subtitles | ـ الرجل من مُقاطعة مُختلفة ـ هُراء ، هُراء |
- Burada olmaya hakkın yok. - Saçmalık! | Open Subtitles | لَيْسَ لَكَ حقُّ الّذي تكُونُ هنا كلام فارغ |
Moskova karşıtı oluşları size yetiyor. - Saçmalık! | Open Subtitles | انتم تحكمون معهم لانهم ضد موسكو هذا هراء |
- Onlar sadece hayran. - Saçmalık, saçmalık. | Open Subtitles | إنهم معجبون فقط, هراء, إمسك هذا هراء, إنهم يطاردونا يا رجل |
- Saçmalık, tabii. Evlat, bugün şanslı günündesin. | Open Subtitles | ذلك هراء حسناً يا طفل، اليوم يومك المحظوظ، حسناً؟ |
- Saçmalık bu! - Hayır, saçmalık olan şey bana sormadan çayıma uyuşturucu karıştırman. | Open Subtitles | هذا هراء لا, الهراء هو ان تضع المخدرات في الشاي دون اخباري عنها |
- Bence Kubbe bize bir şey anlatmaya çalışıyor. - Saçmalık bu. | Open Subtitles | ـ أعتقد أن القبة تحاول إخبارنا بشيء ـ هذا هراء |
- Saçmalık. İntikam için yaptın. | Open Subtitles | نعم، هراء فعلتيها فقط ختى تتمكني من الدخول لهنا |
- Saçmalık. - İçinde olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | هراء كيف عرفتى أن هذا الشئ داخلك؟ |
- Saçmalık! Kendi kendine triplere giriyorsun! - Ne? | Open Subtitles | هراء ,لقد فعلت ذلك بنفسك ماذا؟ |
- Bu Bulgaristan olmalı. - Saçmalık. | Open Subtitles | قد تكون "بلغاريا" على الضفة الأخرى - هراء - |
- Başka erkek arkadaşım yok. - Saçmalık. | Open Subtitles | لم يكن لدي أصدقاء آخرون ــ هراء |
- Dün gece kendin bardağıma koydun. - Saçmalık. | Open Subtitles | ـ لقد تركتها في برطمان النقود الليلة السابقة ـ هراء! |
- Saçmalık değil. | Open Subtitles | ليس مثير للسخرية. دان. |
- Saçmalık falan değil, anne! İnsanlar her an ölebilir! | Open Subtitles | هذا ليس هُراء امي يمكن ان يموتّ الناس بأي دقيقة، إتصلي بها |
- Fikrini soran olmadı tamam mı? - Saçmalık. | Open Subtitles | لم يسألك أحد عن العيش معه , حسنا كلام فارغ |
- Çocuk istemiyor. - Saçmalık. | Open Subtitles | إنها لاتريد الحصول على أطفال - تفاهة - |
- Saçmalık bu. | Open Subtitles | ذلك بعض الكلام الفارغ. |
Üzgünüm! Üzgünüm! - Saçmalık! | Open Subtitles | أنا آسفة هذه تفاهات |