"- saçmalık" - Translation from Turkish to Arabic

    • هراء
        
    • مثير للسخرية
        
    • هُراء
        
    • كلام فارغ
        
    • تفاهة
        
    • الكلام الفارغ
        
    • هذه تفاهات
        
    - Burada cinayetten hüküm giydiğin yazıyor. - Saçmalık o. Open Subtitles ـ مكتوب هنا بأنك أدنت بجريمة ـ هذا كان هراء
    - Bir dolar verdin, 10 değil. - Saçmalık! 10 dolar verdim! Open Subtitles لقد أعطيتني دولار , وليس عشرة هراء , أعطيتك 10
    - Bu adamların delirmeleri için yeterli değil. - Saçmalık, Bwana. Open Subtitles انها ليست مدة طويلة بما فيها الكفاية ليتحول الشباب الى مجانين هراء, بوانا
    - Hayır, orada bir dosya var! - Saçmalık bu. Open Subtitles هذا أمر مثير للسخرية اتهامات رسمية معلقة
    - Adam bir başka eyaletten. - Saçmalık. Saçmalık. Open Subtitles ـ الرجل من مُقاطعة مُختلفة ـ هُراء ، هُراء
    - Burada olmaya hakkın yok. - Saçmalık! Open Subtitles لَيْسَ لَكَ حقُّ الّذي تكُونُ هنا كلام فارغ
    Moskova karşıtı oluşları size yetiyor. - Saçmalık! Open Subtitles انتم تحكمون معهم لانهم ضد موسكو هذا هراء
    - Onlar sadece hayran. - Saçmalık, saçmalık. Open Subtitles إنهم معجبون فقط, هراء, إمسك هذا هراء, إنهم يطاردونا يا رجل
    - Saçmalık, tabii. Evlat, bugün şanslı günündesin. Open Subtitles ذلك هراء حسناً يا طفل، اليوم يومك المحظوظ، حسناً؟
    - Saçmalık bu! - Hayır, saçmalık olan şey bana sormadan çayıma uyuşturucu karıştırman. Open Subtitles هذا هراء لا, الهراء هو ان تضع المخدرات في الشاي دون اخباري عنها
    - Bence Kubbe bize bir şey anlatmaya çalışıyor. - Saçmalık bu. Open Subtitles ـ أعتقد أن القبة تحاول إخبارنا بشيء ـ هذا هراء
    - Saçmalık. İntikam için yaptın. Open Subtitles نعم، هراء فعلتيها فقط ختى تتمكني من الدخول لهنا
    - Saçmalık. - İçinde olduğunu nereden biliyorsun? Open Subtitles هراء كيف عرفتى أن هذا الشئ داخلك؟
    - Saçmalık! Kendi kendine triplere giriyorsun! - Ne? Open Subtitles هراء ,لقد فعلت ذلك بنفسك ماذا؟
    - Bu Bulgaristan olmalı. - Saçmalık. Open Subtitles قد تكون "بلغاريا" على الضفة الأخرى - هراء -
    - Başka erkek arkadaşım yok. - Saçmalık. Open Subtitles لم يكن لدي أصدقاء آخرون ــ هراء
    - Dün gece kendin bardağıma koydun. - Saçmalık. Open Subtitles ـ لقد تركتها في برطمان النقود الليلة السابقة ـ هراء!
    - Saçmalık değil. Open Subtitles ليس مثير للسخرية. دان.
    - Saçmalık falan değil, anne! İnsanlar her an ölebilir! Open Subtitles هذا ليس هُراء امي يمكن ان يموتّ الناس بأي دقيقة، إتصلي بها
    - Fikrini soran olmadı tamam mı? - Saçmalık. Open Subtitles لم يسألك أحد عن العيش معه , حسنا كلام فارغ
    - Çocuk istemiyor. - Saçmalık. Open Subtitles إنها لاتريد الحصول على أطفال - تفاهة -
    - Saçmalık bu. Open Subtitles ذلك بعض الكلام الفارغ.
    Üzgünüm! Üzgünüm! - Saçmalık! Open Subtitles أنا آسفة هذه تفاهات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more