"- yani" - Translation from Turkish to Arabic

    • اذاً
        
    • إذاً
        
    • اعني
        
    • لذا
        
    • بمعنى
        
    • إذن
        
    • أتعني
        
    • إذاً أنت
        
    • وهذا يعني
        
    • المعنى
        
    • إذن أنت
        
    • أذاً
        
    • هل تعني
        
    • لذا أنت
        
    • هل تعنين
        
    - ...olmadığını biliyordur. - Yani bu gece burada mı olacaksın? Open Subtitles لم يكن يعني بانه مقدر لها اذاً انت ستكون هنا الليلة
    O zaman uçağa binmem önemli değil. - Yani bana ihtiyacın yok. Open Subtitles إذاً لا يهمّ إن صعدتُ على متن تلك الطائرة، فأنت لا تحتاجني
    - Yani kasabadan gittiğinde beni kötü durumda bıraktın. Open Subtitles اعني,تركتني اتمسك بالسوء عندما انت تركت المدينة
    - Amcamda bu çipi üretiyor. - Yani, açıkçası düşman topraklarındayız. Open Subtitles عمي يصنع هذه الرقاقة لذا نحن بمعنى آخر, في منطقة الأعداء
    - Gerçekten çok özür dilerim. - Yani gerçekten birisi sorumsuz. Open Subtitles أنا حقاً فى غاية الأسف إذن هناك شخص آخر غير مسئول
    - Yani kaybetmemi mi istiyorlar? Open Subtitles مالذي تقوله ؟ أتعني بأنّهم يريدون رؤيتي وأنا أخسر ؟
    - Yani Teri'nin de çıplak fotoğrafları mı varmış? Open Subtitles انها أمتع بكثير. اذاً, تيري كان لديها صور قبيحه ,أيضاً؟
    - Yani iki yerde de olabilir. Tamam. Open Subtitles اذاً ، فهو من الممكن أن يكون في أي مكان آخر ؟
    - Şartlı tahliye ile çıkmış. - Yani Tito, Isabella'yı istedi. Open Subtitles أنه مفرج عنه بإفراج مشروط إذاً ، تيتو رغب في إيزابيلا
    - Yani bu düpedüz rüşvet. - Hayır, Sayın Kongre Üyesi. Open Subtitles ـ هذه إذاً رشوة مباشرة ـ لا يا حضرة عضو الكونغرس
    - Yani burası hepimizin, ve kasabanın yakında neredeyse hiç yiyeceği kalmayacak. Open Subtitles اعني ,والطعام علي وشك النفاذ من البلدة قريبا
    - Yani baksana, etrafımızı sardılar. - Biliyorum. Hepimizi öldürecekler. Open Subtitles اعني , اسمع , انهم في كل مكان اعرف سيقتلونا جميعا
    Oğlumsun, masaya oturacaksın ve yemek yiyeceğiz. - Yani onu ara. Open Subtitles و أنت سوف تجلس و نحن سوف نتعشى لذا اتصل بها
    - Yani? Open Subtitles بمعنى انه يجب أن يكونَ لديكِ إعتقاد معقول..
    - Yani bu hafta sonu Maggie ve ablasıyla mı takılacaksın? Open Subtitles إذن ستتسكّع مع ماغي و أختها في نهاية هذا الأسبوع كلّا
    - Ne? - Yani biri depoma girip onu çaldı mı? Open Subtitles أتعني أن هناك من اقتحم مخزني وسرق كرسي أبي؟
    - Yani kilo aldığını biliyordu. Open Subtitles إذاً أنت تقولين, أنها عرفت أنها كانت في تدهور
    - Yani Susie doğmamış. Open Subtitles وهذا يعني في سوزي تم الامم المتحدة ولدت.
    - Yani bu uçağın düşüş sebebi mekanik arıza değil. Open Subtitles المعنى أنّ عطلاً ميكانيكياً لمْ يتسبّب بإسقاط هذه الطائرة.
    - Yani artık para biriktiriyorsun... - Evet evlenip bir yuva kurmak için? Open Subtitles إذن أنت توفر المال الآن لتأسيس عائلة ومنزل ؟
    - Yani buradan gideceğiz çünkü otelden geliyor olmalı. Open Subtitles ــ أذاً هو الطريق لأنهُ لربما جاء من الفندق
    - Yani bir şekilde alternatif evrene geçip bu ileri teknoloji aleti oradan aldığınızı mı söylüyorsunuz? Open Subtitles هل تعني أنّك زرت هذا العالم المتوازي وحصلتَ على هذه التقنية المتقدّمة؟
    - Yani bu büyük şovda yardımcım olmak senin için sorun değil? Open Subtitles لذا أنت موافق على أن تكون مساعدي في البرنامج الكبير؟ بالطبع ..
    - Bütün gece rüyamda onu gördüm. - Yani Pike'ı mı? Open Subtitles لقد كنت أحلم به طوال الليل هل تعنين بايك ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more