"- yeşil" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأخضر
        
    • خضراء
        
    • الخضراء
        
    • أخضر
        
    • الاخضر
        
    • اخضر
        
    • إقامة في الولايات
        
    - Yeşil şeyin ne olduğu hakkında fikri olan var mı? Open Subtitles هل لدي أحدهم فكرة عن ما يكون هذا الشيئ الأخضر ؟
    - Yeşil şallı, çiçek getiren kadın yani. - Burada mıymış? Open Subtitles ــ التي لديها الزهور والوشاح الأخضر ــ هل هي هنا ؟
    - Yeşil tire, mor yıldız işaretleri poşetlenmiş ama incelenmemiş anlamına geliyor. Open Subtitles اندفاعه خضراء,نجمه قرمزيه تعنى انه قد تم وضعها فى كيس ادله ولكن لم يتم التحقق منها بعد
    - Beni buraya o getirdi. - Yeşil SUV, gri iç mekan. Open Subtitles لقد قادت بي السيارة إلى هٌنا سيارة دفع رُباعي خضراء
    - iki tavuk dürüm. - Yeşil domatesli mi yoksa acılı soslu mu istersiniz? Open Subtitles حسناً , أتودُ صوص التوماتيلو الخضراء أم الفُلفل الأحمر الحار؟
    - Yeşil ürünler geleceğin vazgeçilmezi, haksız mıyım? Open Subtitles أعني, المنتجات الخضراء هي أمواج المتقبل, صحيح؟
    - Yeşil çuha kapının içine küçük bir masa kurduk. Open Subtitles -سنقوم بوضع طاولة صغيرة مكسية بنسيخ أخضر
    - Yeşil olan bir adam vardı. Open Subtitles عندما يغضب... يتحول الى اللون الاخضر
    Burt, çocuklara içki ver. Yeşil olsun! - Yeşil. Open Subtitles بيرت, اعطى هؤلاء شرابا واجعله اخضر.
    - Yeşil var. - Üzerinde bir sürü çiçek var. Yani mavi dışında her şey. Open Subtitles لديك الأخضر وما يشبه الأزهار كلها عدا الأزرق
    - Sen bize sek içkileri getir. - Yeşil naneli. Open Subtitles احضر لنا شرابين جافين, بالنعناع الأخضر.
    - Pembe değil. - Yeşil değil. - Camgöbeği değil. Open Subtitles ليس الزهري ولا الأخضر ولا الأزرق
    - ...bütün ve dilimli olarak yaptık. - Yeşil erik, nar. Open Subtitles بمجموعة و على أنفراد- البرقوق الأخضر و الرمان-
    - Yeşil ışık. - Hadi şu hıyarı alalım. Open Subtitles لديك الضوء الأخضر دعنا نأخذ هذا التافه
    - Yeşil, serin, güzel bir yer. - En sevdiğim ağaçtır. Open Subtitles خضراء , رقيقة , جميلة تلك شجرتى المفضلة
    - Yeşil bir sosu vardı. Open Subtitles -لديه صلصة خضراء, أليس كذلك؟ -أنت لا تعلم حتى, أليس كذلك؟
    - Yeşil kartı olduğunu söyledi. - Ne? Open Subtitles لقد قالت ان لديها بطاقة خضراء ماذا؟
    - Yeşil Tanrıçalar mı? Open Subtitles الآلهات الخضراء إنها خدمة خادمة الإمتياز
    - Yeşil Bölgede biri onu ve kocasını vurmuş. Open Subtitles أطلقَ أحدُهم النّار عليها وزوجها. في المنطقة الخضراء.
    - Yeşil gözlü adam tarafından kaçırıldı. Open Subtitles - " لقد تم خطفها من قبل صاحب " العينون الخضراء -
    - Yeşil mi dedin? Open Subtitles أخضر إلى حداً ما
    - Tatlım brokoli? - Yeşil hiç bir şeyi yemem. Open Subtitles -كلا أنا لا أتناول أي شيء أخضر اللون
    - Yeşil ve beyaz. Open Subtitles الاخضر والابيض.
    - Yeşil bir şeyler getir işte sürtük. Open Subtitles اجلبي لي شيء اخضر فقط يا العاهرة.
    - Yeşil kart. Open Subtitles بطاقة إقامة في الولايات المتحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more