"- yerel" - Translation from Turkish to Arabic

    • المحلية
        
    • المحليين
        
    • المحليّة
        
    • المحلى
        
    • المحليون
        
    • الشرطة المحلي
        
    - Büyük hâyâlindi. - Yerel gazeteler için küçük işler işte. Open Subtitles حلمك الكبير مهمات صغيرة لصالح الصحف المحلية
    - Yerel hurafeleri savunmuyorum lâkin, zaman zaman dağlara baktığım ve oralarda bir yerlerde bir şeyin bana baktığını bildiğim zamanlar olmuştur. Open Subtitles لا اتذكر هذه الخرافات المحلية لكن كان هُناك وقت كنت انظر فيه إلى تلك الجبال و أعلم أن يوجد شيئاً هُناك
    - Yerel yetkililere rüşvet mi verdiniz? - Ödevini yapmışsın. Open Subtitles رشوت الناس المحليين أرى أنك أنجذت واجبكِ المدرسي
    - Yerel polis gücünün yolsuzluk ve şantajından kurtulduğumu düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت أنّي تركت خلفي الفساد ! والابتزاز من الشرطة المحليّة
    - Evet. - Yerel polis adamımızı yakalamış. Open Subtitles نعم البوليس المحلى لديهم رجلنا
    - Yerel polis biz oluyoruz çünkü her şey tam burada olmuş. Open Subtitles رجال الشرطة المحليون سيكونون نحن لأن هذا حصل هنا
    - Yerel merkezi aradım. Open Subtitles أتصلت بمركز الشرطة المحلي
    - Yerel marka farkındalığı avantajımız var. Open Subtitles .أعنيّ , بأن لدينا بالفعل الوعيّ بالعلامة التجارية المحلية
    - Yerel polis kuşkulu bir ölüm soruşturması için yardım istedi. Open Subtitles الشرطة المحلية دعتنا للتحقيق بحالة وفاة غامضة.
    - Yerel Polis'in, hızla giden bir SUV görmüş olan bir görgü tanığı var ama bir şeyler eksik görüyor. Open Subtitles حسنًا،الشرطة المحلية لديهم شاهدة واحدة التي ربما رأت شاحنة مسرعة و لكن الأمر يبدو هزلي
    - Yerel mi? FBI mı? Narkotik mi? Open Subtitles ـ الشرطة المحلية أو المخابرات الفيدرالية ـ لا، لا
    - Çalışıyorum. - Yerel şebekeye sızarsan... Open Subtitles ـ أعمل على ذلك ، ـ إذا كُنتِ تخترقين الشبكة المحلية
    - Yerel haberlerde bugün, şehir merkezindeki bir otelde yaşanan büyük bir kargaşa var. Open Subtitles ‫في فقرة الأخبار المحلية ‫حماسة كبيرة اليوم في فندق وسط المدينة
    - Yerel polis ne olduğunu düşünüyor? Open Subtitles ما الذي يظنه رجال الشرطة المحليين حصل له؟
    - Yerel halk pek konuşkan değil. Open Subtitles لا أحد من المحليين لديه الرغبة في الكلام
    - "..yerel manavın evaltlık oğlu, Carl ve Beverly Hughes." Open Subtitles -الإبن المتبنى للبقالين المحليين كارل وبيفرلي هيوز
    - Yerel polisi ve eyalet polisini uyar. Open Subtitles نبّهواْ الشّرطة المحليّة وشرطة الولاية.
    - Yerel Polis araştırıyor mu? Open Subtitles الشرطة المحليّة تبحث عنها.
    - Yerel polisin onu getirmesini ister misin? Open Subtitles -أتُريد من الشُرطة المحليّة أن تعتقله؟ -كلاّ .
    - Yerel piskoposun buna ne diyecek şimdi? Open Subtitles ماذا سيقوله الأسقف المحلى عن هذا؟
    - Yerel polis daha çabuk ulaşmaz mıydı? Open Subtitles -ألن يكون البوليس المحلى أسرع؟ لا.
    - Yerel silah tüccarından ne haber? Open Subtitles ماذا عن تجار الأسلحة المحليون ؟
    - Yerel polis öyle sanıyor. Open Subtitles السكان المحليون لا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more