"açıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • فاتح
        
    • فاتحة
        
    • داغيبي
        
    • الحميم
        
    • يظهرونها
        
    • درانو
        
    Hayır, suç laboratuvarındayız. Pek iştah açıcı değil. Open Subtitles لا ، نحن في المعمل الجنائي و هذا ليس فاتح للشهية تماماً
    İştah açıcı servis etmek lütufkar bir ev sahibinin birinci görevidir. Open Subtitles تقديم فاتح للشهية هو الواجد الأول للضيوف
    Pek iştah açıcı sayılmaz, ama mideyi kandırıyor yine de. Open Subtitles ليس فاتح للشهية، ولكنه يخدع المعدة.
    Bununki iştah açıcı. Open Subtitles إن هذه فاتحة للشهية
    açıcı, eskiden Se-Sung güvenlikte araştırma görevlisiydi. Open Subtitles داغيبي كانَ باحثًا سابقًا في شركة سي-سونغ للخزائن.
    Arkadaşımız Itchy'den buraya uğrayıp, bize neşeli, iç açıcı, eğlenceli mutlu bir Noel hikâyesi okumasını istedik; "Frosty the Snowman." Open Subtitles سألنا صديقنا القزم لزيارتنا ويقرأ لنا حكاية المرح الحميم المتفاؤل السعيد بالكرسيمس رجل الثلج المتجمد
    Kullandıkları resimler pek iç açıcı şeyler değil. Open Subtitles ان الصور التي يظهرونها بالصحف ليست جيده
    İştah açıcı olması için dondurulmuş martini bardağı kullanmalıydık. Open Subtitles A بلوري الزجاج مارتيني من شأنه أن يجعل ذلك أكثر فاتح للشهية.
    - Biri iştah açıcı olarak mı, beraber mi? - Bilmiyorum. Open Subtitles واحد فاتح للشهية اومعا لا اعرف
    - Çok iştah açıcı. - Evet, bu Maalox değil. Open Subtitles هذا فاتح للشهيه - نعـم, انه ليس ميلوكس, مازي, ميلوكس -
    Biraz iştah açıcı almaya ne dersin? Tatmaya ne dersin? Open Subtitles قليلاً من فاتح الشهية ؟
    İştah açıcı, tadı güzel nefis, enfes tatlı, ağız sulandırıcı. Open Subtitles مبارك لذيذ فاتح للشهية
    Oldukça iştah açıcı. Open Subtitles هذا هو فاتح للشهية.
    Duygusal kasa açıcı. Open Subtitles فاتح خزنة العواطف
    Belki bir iştah açıcı. Open Subtitles إنها بالكاد فاتح شهية.
    Üçüncü göz açıcı. Open Subtitles فاتح للعين الثالثة
    Ya da bu iştah açıcı değil. Open Subtitles أو هذه ليست فاتحة للشهية
    - İştah açıcı, efendim? Open Subtitles فاتحة الشهية، سيّدي؟
    Boşanmış çiftlerin, arasında sınırlar olmadığını görmek, çok iç açıcı. Open Subtitles -من الحميم رؤية المطلقين جالسين بلا حدود
    Kullandıkları resimler pek iç açıcı şeyler değil. Open Subtitles ان الصور التي يظهرونها بالصحف ليست جيده
    O çocukları gördükten sonra boru açıcı gözüme daha iyi görünüyor. Open Subtitles ،بعد رؤية أولئك الأطفال ينم صوت درانو عن سعادة شديدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more