"açıkça belirtti" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوضح
        
    • أوضحت
        
    • وضّح أنه
        
    • بالوعد الذي قطعه
        
    Yönetimin bende olduğunu açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضح الأمر تماما بأني الآن سيد هذه الأرض
    John ayrıca Finn McGovern operasyonunun kendisinin şahsen seçeceği iki yerel bölge arasında bölüneceğini açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضح جون أيضا أن عملية فين مكجوفرن سيتم تقسيمها محليا بين مقاطعتين سيختارهم جون شخصيا
    Eğer gidersen, bizimle işbirliği yapmayacağını açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضح أنك إن رحلت، فلن يتعاون مع تحقيقاتنا.
    Beni istemediğini açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضحت الأمر بأنها لا تريدني ان أكون معها
    Ve sonra uzun soluklu ilişkilerle ilgilenmediğini açıkça belirtti. Open Subtitles ومن ثم أوضحت الأمر قليلاً بأنها ليست مهتمة بالعلاقة العاطفية عند بعد
    Daniel Jackson kalan zamanının kasaba kayıtlarıyla daha iyi harcanacağını açıkça belirtti. Open Subtitles "دانيل جاكسون" وضّح أنه من الأفضل إستغلال الوقت بمواصلة البحث في سجلات المدينة
    Yaptığım anlaşmayı biliyorum Stefan. Elijah çok açıkça belirtti. Open Subtitles إنّي على دراية بالإتفاق الذي أبرمته يا (ستيفان)، (إيلاجا) مُلتزما جداً بالوعد الذي قطعه.
    Gitmezsem dava açacağını açıkça belirtti. Open Subtitles . ولقد أوضح أنّي إن لم أغادر فسيرفع تهماً
    Biz bir takım değiliz. Amcan, sadece en güçlü olanın ayakta hayatta kalacağını açıkça belirtti. Open Subtitles إننا لسنا فريق لقد أوضح عمك أن الأمر هو البقاء للأصلح
    Çünkü Thor açıkça belirtti ki birşeylerden, çok önemli şeylerden vazgeçmemiz gerekebilir. Open Subtitles لأن ثور قد أوضح بشده أننا يمكن أن نضطر للنتخلى عن شيء ... . كبيــر
    Andrew Palmer, ölmeden önce senin Kevin Stack'e yardım ettiğini açıkça belirtti. Open Subtitles قبل وفاته, "أندرو بالمر" أوضح إنك كنتِ تساعدين "كيفن ستاك".
    Bence rehinelerle ilgilenmediğini açıkça belirtti. Open Subtitles أظن أنه أوضح الأمر وليس بحاجه لرهائن.
    Dağılmalıyız. Kevin beni istemediğini açıkça belirtti. Open Subtitles يجب أن نتخفي , لقد أوضح ( كيفين ) الأمر وهو لا يريد أن يراني بالجوار
    Şu an Alex'in, onun için öncelikli olduğunu açıkça belirtti. Open Subtitles ،لقد أوضح أنها أولويته حالياً
    Şimdi ise nerede olduğunu biliyorum Brett de sana karşı ne hissettiğini açıkça belirtti ve yapmak istediğim son şey de bir şeylerin arasına girmek. Open Subtitles أعرف وضعكِ و(بريت) أوضح الأمر جيداً بشأن شعوره نحوكِ - وآخر ما أود فعله هو التدخل بشيء ..
    açıkça belirtti zaten. Open Subtitles لقد أوضح ذلك تماماً.
    Kusura bakmayın ama Bay Almy her şeyi almayı düşündüğünü açıkça belirtti. Open Subtitles آسف، لكن السيد (آلمي) أوضح أمر بأنه ينوي أخذ كل شيء
    Avukatınız, ikinci dereceden cinayetin şartlı tahliye şansı olmadan sizi müebbet hapis cezasına götürebileceğini açıkça belirtti mi? Open Subtitles ‫ومحاميتك أوضحت لك ‫أن تهمة القتل من الدرجة الثانية قد تسفر عن ‫سجن مدى الحياة بدون اطلاق سراح مبكر؟
    Hayatına devam etmek istediğini açıkça belirtti.. Open Subtitles لقد أوضحت تماما أنها مضت قدما.
    Ancak evden çıkmamalıyız. - Bayan Pearl bunu açıkça belirtti. Open Subtitles لكن لا يفترض بنا أنّ نغادر، السيدة (بيرل) أوضحت ذلك جيداً.
    Sutton, insanların bizi beraber görmelerini istemediğini açıkça belirtti. Open Subtitles لقد أوضحت (سوتن) الأمر إنها لا تريد لأحد أن
    Yanında olmamı istemediğini açıkça belirtti. Open Subtitles وضّح أنه لم يريدني بجانبه
    Yaptığım anlaşmayı biliyorum Stefan. Elijah çok açıkça belirtti. Open Subtitles إنّي على دراية بالإتفاق الذي أبرمته يا (ستيفان) (إيلاجا) مُلتزما جداً بالوعد الذي قطعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more