| Bak, açık arttırmada uzman olabilirim, ama bu çok pahalıya mal olacak. | Open Subtitles | يمكنني أن اكون خبيره في المزاد لكن سيكلفنا هذا الكثير من المال |
| açık arttırmada randevumu alman konusunda mecbur olmadığını bilmeni isterim. | Open Subtitles | أريدكَ أن تعرف أنكَ لستَ مضطراً للمزايدة عليّ في المزاد |
| Oyunları ortalama 129 dolardan alıyormuş ama açık arttırmada yarı fiyatına satıyormuş. | Open Subtitles | كان يشتري اللعبه بمتوسط سعر 129$. ولكن يبيعها بنصف السعر في المزاد. |
| Üstümdekileri açık arttırmada aldım ve kumaşa ilaveler de yaptım tabii. | Open Subtitles | لقد إشتريتهم في مزاد وأضفت ألواح الحوامل لتتناسب مع نوعية جسدي |
| Hizmetini doldurmuş bir NYPD kamyoneti arıyoruz muhtemelen açık arttırmada satılmış, sonradan kahverengiye boyanmış. | Open Subtitles | إعذروني نحن نبحث عن شاحنة مباعة من قبل الشرطة من المفترض إنها بيعت في مزاد وصبغت باللون البني |
| Müze kayıtları 2003 yılındaki açık arttırmada satın alındığını söylüyor. | Open Subtitles | تسجيلات المتحف تقول اكتسبت في مزاد علني عام 2003 |
| Başbakan'ın düşmanları bu virüsü bir açık arttırmada almış olmalılar. | Open Subtitles | لا بد أن أعداء رئيس الوزراء قد اشتروا الفايروس في مزادٍ ما. |
| Bankaya gittik ve evi açık arttırmada satacaklar. | Open Subtitles | إذا، ذهبنا إلى المصرف والمنزل سيعرض للبيع في المزاد العلني |
| Çünkü sanırım yarınki açık arttırmada o da olacak. | Open Subtitles | لأنني أظنه سيكون بمزاد اللوحات ليلة الغد |
| Sonra açık arttırmada satmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | ربما إنهم يحاولون بيعه في المزاد أو ربما لا. |
| Evet ama çekilmeyi düşünüyor. Çünkü açık arttırmada karşısında siz olacaksınız. | Open Subtitles | بلى، لكنه يفكر بالخروج لأنه يظنك ستنافسه في المزاد. |
| Diğerlerinde yaptığın gibi ele geçirdiğim bütün toprağı açık arttırmada satın al. | Open Subtitles | قم بشراء كلّ الأراضي التي أملكها في المزاد كما فعلت مع غيري .. |
| Bana ucuza satmayı teklif etti bir açık arttırmada alabileceği paranın çok altında bir paraya. | Open Subtitles | عرض عليّ بيعها بمبلغ زهيد، أقل مما أمكنه الحصول عليه مقابلها في المزاد |
| Olay yeri incelemeden çocuklar bu bebeğe el koymuşlar, bu hafta sonuna kadar açık arttırmada satılacak. | Open Subtitles | أن أحد الأدلة التي حصلتم عليهايارفاق.. هذه الجرارة العشب الصغيرة سوف يتم وضعها هذا الأسبوع في المزاد. |
| O halde geçen yıl Hong Kong'daki açık arttırmada neden sahte vazo sattın? | Open Subtitles | إذن لماذا بعتَ مزهريةً وهمية في مزاد هونغ كونغ العام الماضي؟ |
| Gitar bir açık arttırmada satıldı. | Open Subtitles | الجيتار بيع في مزاد علني. |
| Söylemesi zor ama sonuncusu açık arttırmada 27 bin dolara satıldı. | Open Subtitles | شئٍ كهذا؟ - من الصعب القول - لكن اخرَ واحدةٍ بيعت في مزادٍ كانت مقابلَ 27,000 دولار أمركي |
| Haciz konmuş bir evi açık arttırmada satın aldım. | Open Subtitles | أنا اشتريت منزل للتو في المزاد العلني. |
| Bay Luthor onu bir açık arttırmada satın almış. | Open Subtitles | حين مات أبي، اشترى السيّد (لوثر) ذلك الكتاب بمزاد. |