Ama kabul etmelisin, oldukça Açık görüşlü bir çift. | Open Subtitles | لكن يجب أن تُقرّي أنّهما ثنائيّ منفتح للغاية. |
Açık görüşlü olmak, bir tedavi değildir, Sean. | Open Subtitles | أنْ يَكُونَ منفتح لَيسَ a علاج كله، شون. |
En sonunda, Açık görüşlü bir inek. | Open Subtitles | أخيراً, منحرف ذو عقل متفتح |
Açık görüşlü olduğunu ummuştum ama tercihini yaptığını anlayabiliyorum. | Open Subtitles | كنت آمل أن تكون متفتحاً لكنك إتخذت قرارك بنفسك |
Şüpheleri var. Ama onları Açık görüşlü olmaya teşvik ettik. | Open Subtitles | لديهم شكوك لكننا شجعناهم على البقاء متفتحين |
İkiniz de Açık görüşlü olun, çünkü hayat hiç belli olmaz. -Olur. | Open Subtitles | فقط تذكّرا أنتما الإثنان أبقيا عقلكما منفتحاً وما يدريك |
Kendimi her zaman fazlasıyla kültürlü, Açık görüşlü biri olarak gördüm. | TED | لطالما إعتقدت أنني مثقفة إلى حد ما، و عالمية نوعاً ما. |
Açık görüşlü olduğun sürece tamam. | Open Subtitles | حسناً، طالما أنك تبقين تفكيرك منفتح |
Don'un hikayesi sahte gelebilir ama Açık görüşlü olmaya çalış. | Open Subtitles | ربما قصة ( دون ) تبدو مضللة قليلاً فقط حاولي أن تجعلي تفكيرك منفتح |
Açık görüşlü mü, neye? | Open Subtitles | أبقي تفكيري منفتح على ماذا ؟ |
- Sen ilişkilerle ilgili Açık görüşlü müsün? | Open Subtitles | ألديك عقل منفتح حول العلاقات؟ |
Pekâlâ dostum, benim aradığım yeni Cheech Açık görüşlü ve maceraperest olmalı. | Open Subtitles | حسناً يا رجال، ما أبحث عنه في (تشيتش) الجديد هو شخصٌ منفتح و مغامر |
Ben Açık görüşlü bir insanım. | Open Subtitles | أنا ذو عقل متفتح |
Sen Açık görüşlü birisindir değil mi? | Open Subtitles | هولي , أنتِ تعتبرين نفسك شخصاً متفتحاً , صحيح ؟ |
- Açık görüşlü ol, tamam mı? | Open Subtitles | كُن متفتحاً , حسناً ؟ |
Açık görüşlü ol yani. | Open Subtitles | ... اذا ... ابقي عقلك متفتحاً |
Sizden tek ricamız Açık görüşlü olmanız. | Open Subtitles | كل مانطلبه هو بقاؤكم متفتحين |
- Yeteri kadar Açık görüşlü değilsen... | Open Subtitles | -لو لستم متفتحين بالدرجة الكافية... |
Ben sadece Açık görüşlü olmalıyım dedim çünkü anlarsın ya iyi biriyle... olmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط.. ظننت فقط أنه يجدر بي إبقاء عقلي منفتحاً لأنه كما تعلمين, أود حقاً الإلتقاء |
Ben sadece Açık görüşlü olmalıyım dedim çünkü anlarsın ya iyi biriyle... olmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا فقط.. ظننت فقط أنه يجدر بي إبقاء عقلي منفتحاً لأنه كما تعلمين, أود حقاً الإلتقاء |
- Tamam, kızgınsın ama buna karşı Açık görüşlü olacağını bilseydim bu kadar çok terapiste gitmezdim. | Open Subtitles | -حسناً، أنتَ غاضب ، لكن ما كنتُ لأذهب لهذا العدد من المعالجين لو ظننتكَ ستكون منفتحاً على الأمر. |
Beni risk almam, gitmem, denemem ve pes etmemem konusunda hep teşvik ettiler. Yerel bir dans atölyesine erişim gibi bir fırsatım vardı. Benim kendi danslarımı uydurmama ve üretmeme izin veren Açık görüşlü, aydın bir öğretmenim vardı. Bana kendi dans salonumu kurup, uydurduğum Latin Amerika danslarını akranlarıma öğretme fırsatı verdi. | TED | لقد دعموني كليا لاتخاذ الأخطار، لأواصل، لأجرب، لأجرب. لقد حصلت على فرصة الدخول لقاعة الرقص المحلية، وكان لدي معلمة مثقفة هي التي سمحت لي بصناعة واختراع رقصتي الخاصة، الذي فعلته هو أنها سمحت لي بصناعة قاعة الرقص الخاصة بي لتعليم الرقصات اللاتينية لزملائي |