"açıkken" - Translation from Turkish to Arabic

    • مفتوح
        
    • مفتوحة
        
    • مفتوحاً
        
    • مشتعلة
        
    • صافي
        
    • مفتوحه
        
    • يمكنهم الاستماع
        
    Geçit açıkken bu değerler zaten dalgalanma gösterir. Open Subtitles بما أن هناك ثقب دودي مفتوح القيمة تتردد على أي حال
    Sam'le seni kasa dairesi açıkken yan yana görürsem. Open Subtitles عندما أرى وجهك بجانب سام، وباب الخزينة مفتوح.
    Henüz genç ve kalbinin kapıları ardına kadar açıkken yaşa ve yaşat derdin. Open Subtitles عندما كنت صغيرًا وكان قلبك ككتاب مفتوح ."كنت تقول: "عِش ودع غيرك يعش
    Elbette hayır. Gözleri bu şekilde açıkken mi? Deli misin? Open Subtitles بالطبع, لا, مع وجود عينيه مفتوحة هكذا,هل انت مجنون ؟
    Tanrım, gözlerin açıkken uyuman tüylerimi ürpertiyor. Open Subtitles يا الهى من المخيف عندما تنام و عينيك مفتوحة
    Yüzünde yiyecek varken ya da fermuarın açıkken etrafta dolaşmana izin vermem. Open Subtitles لا أريدك أن تتجول والطعام في وجهك أو أن زر بنطالك مفتوحاً
    Hayatımda bir kez olsun ışıklar açıkken yapmadım o işi! Open Subtitles لم أفعل حتى هذا والإضاءة مشتعلة!
    - Saatten oldukça emin çünkü o sırada televizyon açıkken sevişiyorlarmış. Open Subtitles إنها واثقة بشأن الإطار الزمني لأنهما كانا يمارسان علاقة و التلفاز مفتوح
    Kapı açıkken işemek yok. Open Subtitles اتعلم , لا قضاء حاجة والباب مفتوح ,ولا تجشؤ
    Giriş kapın açıkken uyumak gibi bir huyun mu var senin? Open Subtitles وهل لديك هواية ترك الباب الأمامى لمزلك مفتوح
    Halinize bakın, garaj kapısı açıkken dans ediyorsunuz ki konu komşu herkes görebiliyor. Open Subtitles أنتم. أنظروا لأنفسكم, ترقصون وباب الكراج مفتوح حيثالجيرانيستطيعوارؤيتكم.
    Bagaj açıkken kötü adamları kovalarsak aptal gibi oluruz. Open Subtitles الأمر يبدو سخيفًا ونحن نطارد الطالحين وصندوق سيارتنا مفتوح.
    Kapı açıkken işiyorum. Ve buna bayıldım! Open Subtitles أتبوّل والباب مفتوح ، وأحب هذا
    Kapı açıkken uyuyamam. Open Subtitles لا يمكننى النوم و باب الخزانة مفتوح
    Annemi, hafif bir kaç kitabı kalça hizasında taşır vaziyette minik tuğlalardan örülmüş sütunun yanında, arkasındaki dövme çelik kapılar hâlâ açıkken ve kılıçtan uçları Mayıs havasında siyah siyah parıldarken görüyorum. Open Subtitles وأرى امي ومعها كتب خفيفة تحملها تحت يدها, وتقف على الرصيف المقابل للبوابات التى لاتزال مفتوحة خلفها
    ama tüm bunlar, kasa ağzına kadar açıkken önemsizdir. Open Subtitles لكنه لا تفرق كثيرا عندما تكون الخزنة مفتوحة كثيرا
    Gözlerin açıkken hapşırman imkansızdır. Open Subtitles لَن تعطس إن كانت عيناك مفتوحة. إفتح عينيك.
    Kapı açıkken bizi beraber görmüşsün. Open Subtitles مرةً حين كان الباب مفتوحاً رأيتنا معاً في غرفتي
    Hank ve ben, ışıklar açıkken hiç sevişmedik. Open Subtitles حسناً، أنا و(هانك) لم نمارس الجنس أبداً والأنوار مشتعلة.
    Bu yüzden zihnim açıkken böyle şeyleri kaydetmek istedim. Open Subtitles من أجل ذلك أريد أن أحصل على الأشياء الكبيرة بصفة رسمية', '.بينما عقلي صافي
    Oda servisini çağır, güzel bir banyo yap perdeler açıkken düzüş. Open Subtitles أطلبي خدمه الغرف خذي حمام مارسي الجنس والستائر مفتوحه
    Telefon açıkken mikrofonundan seni dinleyebiliyorlar biliyorsun değil mi? Open Subtitles يمكنهم الاستماع من خلال الميكروفون عندما يتم تشغيله، هل تعلم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more