"açıkladığım gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • كما شرحت
        
    • شرحت لك
        
    Yüzbaşıya açıkladığım gibi ben basit bir Kıbrıslı balıkçıyım. Open Subtitles كما شرحت للكابتن اننى فقط صياد فقير من قبرص
    - Majesteleri... daha önce de açıkladığım gibi... ben en iyiyim. Open Subtitles فخامتك, كما شرحت لك أنا أفضل شىء على هذا الكوكب
    Sekreterinize de açıkladığım gibi, birçok araştırma yapıyoruz. Open Subtitles كما شرحت السكرتير الخاص بك، نقوم به الكثير من النظر.
    Majesteleri, daha önce de açıkladığım gibi ben en iyiyim. Open Subtitles فخامتك, كما شرحت لك ...من قبل أنا أفضل واحدا هنا
    Önceki gün açıkladığım gibi sağlığım için, sıkıcılıktan daha tehlikeli bir şey yok. Open Subtitles كما شرحت ذلك اليوم ليس هنالك ماهو اخطر على صحتي من الملل
    Üzgünüm, ancak açıkladığım gibi Sovyet vizesine ihtiyacınız olacak. Open Subtitles أنا آسف، ولكن كما شرحت لك، تحتاج إلى تأشيرة سوفيتية
    Sana açıkladığım gibi, bunun sebebi hayatım boyunca hiç kimsenin benimle böylesine yakınlaşmamış olmasıydı. Open Subtitles فأنا كما شرحت لك لم يسبق أن أقترب أحد مني من قبل بهذا الشكل
    Daha önce de açıkladığım gibi yaşamsal düzen, benim için tahammül edilemezdi. Open Subtitles أنه كما شرحت لك من قبل معيشتي في المسكن كانت لاتطاق
    İçeride de açıkladığım gibi, leopar uluması şöyle bir şeydir. Open Subtitles كما شرحت لكِ بالداخل بكاء النمر شئ كهذا
    Nişanlına da açıkladığım gibi o yarısı satılık değil. Open Subtitles حسنا، كما شرحت لخطيبك حصتي ليست للبيع
    Sana açıkladığım gibi odaları paylaştır. Open Subtitles تأكد من الغرف المخصصة كما شرحت لك
    Mary'ye de açıkladığım gibi, ona yardım edemem. Open Subtitles كما شرحت لماري لا أستطيع مساعدته
    Gerekli olduğu zaman Amerikan deyimlerini anlamakta güçlük çeken Dr. Koothrappali'ye de tekrar tekrar açıkladığım gibi bütçemde fazladan ofis mobilyası için kullanılabilecek para yok. Open Subtitles (كما شرحت مراراً للدكتور (كوثربالي الذي قدرته لفهم التعبير الأمريكي تخذله عندما يكون الأمر مقنعاً
    Dün açıkladığım gibi... Open Subtitles كما شرحت بالأمس
    açıkladığım gibi, pazarlık yok. Open Subtitles كما شرحت, لن تكون هناك مساومه
    Yan odada Bay Wallace'a da açıkladığım gibi bu şoklama cihazı aslında laboratuvar deneyleri için... küçük hayvanlar üzerinde kullanılıyor. Open Subtitles كما شرحت للسيد "والاس" في الغرفة المجاورة فإن مولد الصدمات هذا يستخدم على الحيوانات الصغيرة لتجارب مخبرية مثل الفئران الصغار والجرذان، إلى آخره
    Daha evvel defalarca açıkladığım gibi kardeşim Cezayir'de bulunmamın tek sebebi yeni müttefikler edinmek. Open Subtitles كما شرحت لك مرارًا يا أخي فإن تواجدي هنا في (ألجيرز) بغرض جمع حلفاء فحسب.
    - açıkladığım gibi, sıradan bir çiçek değil. Open Subtitles كما شرحت, هذه ليست مجرد زهرة.
    Kapıcınıza açıkladığım gibi, ben New York Polisi için çalışan bir danışmanım. Open Subtitles كما شرحت لبوابك، انا مستشار لدى شرطة (نيويورك)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more