Evet, Villa Hermosa'da ekip liderine açıklamıştım. | Open Subtitles | نعم لقد شرحت لقائد الفريق في فيللا هيرموسا |
Sanırım, açıklamıştım senin için yapacak bir şeyim yok. | Open Subtitles | حسناً، كما شرحت لا يوجد ما يمكنُني فعله في ذلك |
Geldiğim gün durumu açıklamıştım. Karışıklık için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد شرحت لك ، لماذا ذهبت إلى منزلك آسف لخلط الأمور |
Sana neden henüz buna hazır olmadığını açıklamıştım. | Open Subtitles | لقد شرحتُ لك سبب عدم إستعدادهِ لذلك الأمر |
Reaktion yayınevinin bürolarında kuşkulu toplantılar düzenlediğini açıklamıştım. | Open Subtitles | لقد وضحت في اجتماع اليوم... ...ان دار النشر استعملت المكان لاجتماعات مشبوهة |
Geldiğim gün durumu açıklamıştım. Karışıklık için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد شرحت لك ، لماذا ذهبت إلى منزلك آسف لخلط الأمور |
Kurban olayını sana açıklamıştım, değil mi? | Open Subtitles | لقد شرحت لك موضوع التضحية والقرابين ,اليس كذلك |
açıklamıştım ya bizim ürünlerimiz sade insanlar için. | Open Subtitles | أظن بأني شرحت بان منتجنا لـ الناس المحتشمين |
Sana açıklamıştım kariyerimi diriltmeye uğraşıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لقد اتفقنا, حسناً ؟ كما شرحت, أنا بمنتصف نهوض مهنيّ, حسناً ؟ |
Saçım hakkındaysa zaten başta açıklamıştım. | Open Subtitles | تذكروا أنني شرحت لكم ما حدث لشعري |
Kapıları takamıyorum. açıklamıştım. | Open Subtitles | لا أستطيع تثبيت الأبواب لقد شرحت ذلك |
Bunu açıklamıştım. | Open Subtitles | لقد شرحت هذا فى مذكرتى |
Tanrım, sanırım bunu sana açıklamıştım. | Open Subtitles | يا إلهي ! اعتقدت أني شرحت لك ذلك. |
Bunu müdürlerinize açıklamıştım zaten. | Open Subtitles | لقد شرحت الأمر لرئيسك |
Bunu sana açıklamıştım ya. | Open Subtitles | لقد شرحت لك ذلك، بالفعل. |
açıklamıştım, beyefendi-- | Open Subtitles | لقد شرحت لك ذلك يا سيدي |
Ne olduğunu açıklamıştım ve barış teklifiyle geldim. | Open Subtitles | شرحتُ ما حدث و جئتُ مع عرضٍ للسلام. |
Sana bir keresinde açıklamıştım. | Open Subtitles | لقدّ شرحتُ لكِ ذلك ذات مرّة، |
Bak Hammond, sana daha önce de açıklamıştım. | Open Subtitles | أنٍصت يا (هاموند)، لقد شرحتُ لك مِن قبل |
Sana açıklamıştım olayı. | Open Subtitles | لقد وضحت الامر لك |
John'a açıklamıştım ancak yardımım olsa bile ne kadar hayatta kalabilirler bilmiyorum. | Open Subtitles | وضحت الأمر لـ(جون) قدر استطاعتي رغم أني لست متأكدًا إلى متى سيستطيعون النجاة حتى بمساعدتي |