| Hayır, sapkın zihninin bulabildiği tek açıklama bu. | Open Subtitles | لا، إنه التفسير الوحيد الذي توصل إليه عقلك المريض |
| Öyle olmalı. Tek mantıklı açıklama bu. | Open Subtitles | لابد من أن تكون كذلك إنه التفسير الوحيد الممكن |
| Aynı anda ayakkabı ve yoğurt sattığını düşündüğün için getirebildiğim en iyi açıklama bu oldu. | Open Subtitles | إنه التفسير الوحيد الذي أستطيع الإتيان به من أجل سبب أنكِ تعتقدين أنك تبيعين أحذية وزبادي |
| Aklıma gelen tek açıklama bu, tamam mı? | Open Subtitles | انه التفسير الوحيد الذي استطعت ان استخلصه حسنا |
| En makul tek açıklama bu. | Open Subtitles | انه التفسير الوحيد الأكثر قبولاً |
| Tek mantıklı açıklama bu. | Open Subtitles | إنه.. إنه التفسير المنطقي الوحيد |
| Bana kalırsa mantıklı tek açıklama bu. | Open Subtitles | إنه التفسير الوحيد المعقول. |
| Tek açıklama bu. | Open Subtitles | إنه التفسير الوحيد |
| Mantıklı tek açıklama bu. | Open Subtitles | إنه التفسير المنطقي الوحيد |
| Mantıklı tek açıklama bu. | Open Subtitles | إنه التفسير الوحيد المنطقي |