| Peki karınızın, kendi rızasıyla gitmiş olduğu gerçeğini nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | إذن كيف تفسر واقع أن زوجتك قد سمحت أن تلتقط ؟ |
| Sonra kızı rahat bırak, sonra konuşuruz, bana her şeyi açıklarsın anlaştık mı? | Open Subtitles | دعني آخذ الفتاة ثمّ يُمكنك أن تفسر كلّ شئ إتفقنا ؟ |
| New York'u başka nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | هذا كله معقول, كيف تشرح نيويورك بطريقة أخرى؟ |
| Öyle mi? Şu bebek bezi kutularını nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | وكيف تفسرين وجود كل هذه الصناديق من حفائض الأطفال ؟ |
| Bunu arkadaşlarımıza sen mi açıklarsın ben mi? | Open Subtitles | تريدين شرح هذا لأصدقائنا ام انا افعل ذلك؟ |
| - Bu söylediğinin neden rahatlatıcı olduğunu bana sonra açıklarsın. Deminden beri duyduğumuz... | Open Subtitles | لأحقاً أنت سوف توضح لى كم هذا مريح |
| Kuasar enerji paradoksunu nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | إذاً، كيف تفسر انحلال طاقة النجم الزائف؟ |
| Onlara açıklarsın, ve belki bir gün kurt olduğuna da inanırlar. | Open Subtitles | اذا انت سوف تفسر لهم وربما يوم ما هم سوف يصدقون انك مستذئب |
| Eğer bu tasarı kongrenin önüne yüz gün içinde gelmezse başkanın amerikan halkına neden yalan söylediğini kendisine açıklarsın. | Open Subtitles | إن لم نستطع تطبيق مشروع القانون خلال 100 يوم فعندها سأجعلك تفسر للرئيس لماذا كذب على الشعب الأمريكي |
| Sözgelimi, Habib'in New York'ta hiç kalmak niyetinde olmadığı bir otel odası ayırttığını nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | " كمثال , كيف تفسر حقيقة أن " حبيب " قام بحجز فندق في " نيويورك يظهر أنه لم ينوي الاحتفاظ به ؟ |
| Buraya hiç gelmemiş olan birine tamamen normal gibi görünen bu hisleri nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | كيف تفسر ... ... أن أحدأً ما لم يكن هنا أبداً ... ولا يشعر بالغربة؟ |
| Olan biten tuhaf şeyleri başka nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | كيف تفسر الامور الغريبة التي تجري؟ |
| Evet, bunu bizim tıbbı ekipman tedarikçimize de açıklarsın. | Open Subtitles | نعم , ربما تريد أن تشرح هذا كله الى ممول المواد الطبيه |
| O zaman bunu onlara açıklarsın. | Open Subtitles | حاول أن تشرح لهم هذا. الآن، لو صادف أن أتيت |
| Herhangi bir yerde iyi şeyler olunca, nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | كيف تفسرين عندما تحدث الأمور الطيّبة من العدم؟ |
| O halde dördünüzün aynı çocuktan hamile olmanızı nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | كيف تفسرين أن أربعة منكن حملن من نفس الصبي؟ |
| - Gece geç saatte açıklarsın. | Open Subtitles | ربما لاحقاً هذه الليلة بإستطاعتك شرح هذا لي |
| Yani, İngiltere, İskoçya ve Fransa'yı birleştirirken genç bir kızın kaprisi yüzünden elimin kolumun bağlanmasını ve burada tutulmamı nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | أعني كيف يمكنك شرح إتحاد "إنجلترا" و"سكوتلاندا" و"فرنسا"، سأكون هنا كرهينة من نزوات فتاة مراهقة. |
| Belki planının bir sonraki aşamasını bana da açıklarsın, Dan. | Open Subtitles | ربما توضح لي الجزء القادم من خطتك |
| Tamam, sana karşı bulduğumuz delilleri nasıl açıklarsın? | Open Subtitles | حسناً، إذا كيف تفسّر كلّ الأدلة التي نملكها ضدك؟ |
| Çünkü eğer öyle değilse hep yalvaran tarafta olmamızı nasıl açıklarsın?'' | TED | لأنه، كيف يمكنك ان تشرحي لماذا نحن دائما في وضع التسول؟" |
| Anneme açıklarsın, baba. Eminim anlamını biliyorsundur. | Open Subtitles | أنت ستشرح الأمر لأمي يا أبي فأنا متأكدة بأنك تعرف معنى ذلك |
| Ama burada kalalım ve konuşuruz... ve herşeyi açıklarsın ve bende karar veririm. | Open Subtitles | ولكن دعنا فقط نمكث هنا لنتحدث... وستشرح لي كل شىء وعندها سأقرر |
| Bir ay sonra ilk basın açıklamanı yapar ve başkanın... uyuşturucuya karşı yapılan mücadeledeki stratejisini açıklarsın. | Open Subtitles | أيضاً، بعد شهر واحد من اليوم ستعقد أول مؤتمر صحفي رسمي لك فيه، أنت ستلخص إستراتيجية الرئيس لفوز الحرب على المخدرات |
| Tabii. Derdini disiplin kuruluna açıklarsın o zaman. | Open Subtitles | حسناً,فلتشرح ذلك لمفوض الأنضباط. |