| Fakat onun varlığını açıklayabilmek için bildiğimiz her şeyden farklı bir mekanizmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | لكن المرء يحتاج لآلية تختلف عن أشياء كثيره نعرفها لتفسير وجود ذلك |
| Sana anlatmak için bir hikâye bulmak istedim bir Yunan efsanesi veya bir kıssa bu gece bana olanları açıklayabilmek için. | Open Subtitles | أردت أيجاد قصّة لإخبارك إيّاها. أسطورة أو خرافة. لتفسير ما حدث معي اللّيلة. |
| Nasıl olduğunu açıklayabilmek için psikoloji uzmanlığı gerektiriyor. | Open Subtitles | يتطلَّب الأمر خبيرًا في علم النفس .لتفسير طريقة حدوث هذا |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 