"açıklayamayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • تفسيره
        
    • شرحه
        
    • شرحها
        
    Ve sonra, bir gün o şey oldu -- açıklayamayacağım bir şey -- bir vampir -- ölümden dönmüş bir yaratık -- masama yattı. Open Subtitles وفي يوك من الايام حدث شيئ لم أستطع تفسيره مصاص دماء كائن غريب
    Bense açıklayamayacağım çünkü kendime bile güçlükle açıklıyorum. Open Subtitles .. ولن استطيع تفسيره لك لانه أنا بالكاد أفسره لنفســي
    Bunu ben de düşündüm ama dün akşam, açıklayamayacağım bir şey gördüm. Open Subtitles لقد أخذت ذلك بالحسبان.. لكن حين رأيت شيئاً ليلة أمس, والذي أنا.. والذي أنا لا أستطيع شرحه.
    açıklayamayacağım, affedemeyeceğim şey seni geride bırakmaya kendimi ikna etmiş olmam. İyi niyetli de olsan, çevrene ne kadar zarar verebiliyorsun, baksana. Open Subtitles الشيء الذي لا أستطيع شرحه الشيء الذي لا أستطيع غفرانه أنه لامر مدهش كم من الضرر تفعله
    Kimyasal bileşimleri araştırmak ve daha açıklayamayacağım onca şey. Open Subtitles بحث المكونات الكيميائية و اشياء لا استطيع حتى شرحها
    Dinle bak, sana açıklayamayacağım şeyler olduğunu söylemiştim. Open Subtitles اسمعي انا اخبرتك ان هناك اموراً لا استطيع شرحها لك
    Kendim hakkında açıklayamayacağım çok şey var. Open Subtitles هناك الكثير عني مما لا أستطيع تفسيره
    Mantıklı bir şekilde açıklayamayacağım bir şey. Open Subtitles شيء لا يمكن تفسيره بأيّ طريقة عقلانية.
    - Asla açıklayamayacağım bir şeyden. Open Subtitles ‫شئ لم اتمكن ابداً من تفسيره.
    - Asla açıklayamayacağım bir şeyden. Open Subtitles شيء لا اتمكن ابداَ من تفسيره
    açıklayamayacağım bir şey. Open Subtitles لايمكنني تفسيره
    açıklayamayacağım hiçbir şey. Open Subtitles . لاشيء، لايمكنني تفسيره
    açıklayamayacağım sebeplerden ötürü, Robin ve ben, keşif gezisinin liderliğine getirildik. Open Subtitles لسبب لا يمكنني شرحه لكم أنا و(روبن) سنترأس بعثة الإستكشاف
    Sonuç çeşitliliği için gerekli bilgi yoğunluğu düzeyinin açıklayamayacağım derecede büyüklük taşıdığını görüyorum. Open Subtitles مستوي معلومات الكثافة مطلوب لمجموعة متنوعة من النتائج ما أراه قوة لا يمكنني شرحها
    Fakat alt taraftan ne olduğunu anlayamadığım bir şey size şimdi açıklayamayacağım nedenlerle beni hareketlendirdi, böylece Japonya'da yaşamaya karar verdim. TED ولكن وراء هذا كله شيء ما لم أكن قادراً على فهمه وأثر في بشكل كبير لأسباب لا أستطيع شرحها لكم بعد لدرجة أنني قررت الانتقال إلى اليابان والعيش فيها
    açıklayamayacağım o kadar çok şey var ki. Open Subtitles هناك أشياء كثيرة لا يمكنني شرحها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more