- ...ve kazıttık. - Üstten açılıyor, benimki gibi. | Open Subtitles | لأطلب نقش كلمات عليه وهي تفتح من أعلى،مثل ساعتي |
Hey, güzel olunca, kapılar büyülü gibi açılıyor. | Open Subtitles | عندما تكون جميلاً فالأبواب تفتح لك بشكل تلقائي |
"Vangard Sanatoryumu hızla yayılan salgına karşı açılıyor." | Open Subtitles | تم فتح مصحة فانكاردا, كي تساعد في إحاطة الوباء. |
Yemek yemediğinden değil, yemek yediğinde bağırsak kanalı açılıyor ve bağırsak içindekiler mideye doğru geri akıyor. | TED | وليس المشكل أنه لا يأكل، إنما أنه حين يأكل، تنفتح أمعاؤه أساسا وينسكب البراز في أحشائه. |
Odalar başlangıç noktalarındayken kilit açılıyor. | Open Subtitles | عندما تكون غرفه في وضعها الأصلي فالقفل مفتوح |
Bu kapılardan biri büyük salona açılıyor olmalı bence. | Open Subtitles | أنا ما زلت أقول ان أحد هذه الأبواب يجب أن يؤدي إلى القاعة الرئيسية |
Bir stüdyo daireye açılıyor mu? | Open Subtitles | هل ينفتح بطريقة ما ليصبح شقة إستوديو صغيرة؟ |
Her köşesinde taş olan bir kırmızı ya da mavi üçgen elde ettiğinizde zamanda sizi günümüze geri getirecek bir kapı açılıyor. | TED | بمجرد أن يتكون مثلث أحمر أو أزرق باستخدام عقدة عند كل نقطة، يُفتح مدخل الوقت ذلك والذي يمكنه أن يعيدك إلى الحاضر. |
Leila'nın ruhu açılıyor. | Open Subtitles | روح ليلا مفتوحة. انها منجذبه الى الفكرة. |
Unutmayın, sergi resmi olarak ayın 12'sinde Cuma günü açılıyor. | Open Subtitles | وتذكروا أن العرض الرسمي سيفتح يوم الجمة على 12 |
-Prosedür tamamlandı, kapak açılıyor. | Open Subtitles | الخطوات اليدوية اكتملت أبواب المفقس تفتح |
-Prosedür tamamlandı, kapak açılıyor. | Open Subtitles | الخطوات اليدوية اكتملت. أبواب المفقس تفتح. |
Sadece haftasonu için. Çocuk hizmetleri pazartesi açılıyor. | Open Subtitles | فقط لنهاية الاسبوع حتي تفتح ملاجي الاطفال ابوابها |
Tamam, Hiperuzay penceresi açılıyor, üç, iki, bir... | Open Subtitles | حسنا, فتح نافذة الفضاء الفوقي خلال ثلاثة, اثنان, واحد |
Bu seçim günü. Doğu yakasında sandıklar açılıyor. | Open Subtitles | صباح الخير، إنه يوم الإنتخابات، وجاري الآن فتح صناديق الإقتراع بالساحل الشرقي. |
Bombacıdan mürettebata, bomba kapakları açılıyor. | Open Subtitles | من المدفعي إلى طاقم الطائرة، تم فتح باب مخزن القنابل |
Şu anda aktif değil. Ama partikül silahları, tam bu noktaya ateşlediğimizde gedik açılıyor. | Open Subtitles | غير فعال حالياً، لكن عندما نسلط محركات الجزيئات على هذه النقطة تنفتح الفجوة |
Belki de iki numaralı kapıyı denemeliyiz. Görünüşe göre bir yere açılıyor. | Open Subtitles | تعتقد كان يجب أن نعبر من الباب الثاني يبدو وكأنه مفتوح |
Bu vadi sadece doğuya açılıyor. Dağların daha içlerine götürüyor. | Open Subtitles | هذا الوادي يمتد فقط إلى الشرق إنه يؤدي إلى العمق في الجبال |
Mezar açılıyor, ve babam çıkıyor kiliseye koşmaya başlıyor. | Open Subtitles | ينفتح فيه القبر ويقومُ منهُ والدي راكضاً إلى هذه الكنيسة |
Eğer gerçekse, burada ve açılıyor. | Open Subtitles | هذه قصة خرافية لو أنه حقيقي، فهو هنا وسوف يُفتح |
Ha bu arada, Birleşmiş Aletler yeniden açılıyor. | Open Subtitles | وبالمناسبة, الأدوات المتحدة ستبقى مفتوحة. |
Mağaza gece yarısı açılıyor, o yüzden hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | سيفتح السوق عند منتصف الليل لذا ينبغي علينا الإستعداد |
Zaman ayarlı kilidi var. İşbaşından 20 dakika önce açılıyor. | Open Subtitles | تُغلق في الوقت المحدد و تُفتح قبل 20 دقيقة من مواعيد العمل |
Hayır. Kasa kısmı sadece dışarıdan açılıyor. | Open Subtitles | كلاّ , فالطريقة الوحيدة لفتح الباب هي من الخارج . |
İşte o anda... tam başımın üstünde, kocaman... büyük bir karadelik açılıyor. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك تظهر فتحه كبيره سوداء تتشقق فوق رأسى |
"Nemli taç yaprakları yavaşça açılıyor fırtınayı işaret ediyor arzuyla titriyor heyecanla ışık saçıyordu. | Open Subtitles | رطبة ، و بتلات مبللة تتفتح ببطئ و قد عاد الرعد |
Bu delik, şimdiye dek kimsenin kaçamadığı bir cehenneme açılıyor. | Open Subtitles | هذه الفتحة تؤدي إلى الجحيم لم يهرب منها أحد أبداً |
Otomatik. Bir şeye ihtiyacınız olur diye ara sıra açılıyor. | Open Subtitles | إنه آلي، يفتح من حين لآخر في حال أردت شيئا |