Donovan açılmıştı. Onu ölüme terk etmek üzereydik. | Open Subtitles | لقد كان مفتوحاً لقد كنا على وشك ان نيأس بشأنه |
Gittiğimde gördüm ki kapı açılmıştı. | Open Subtitles | و عندما صعدت إلى الأعلى و جدت قفل البوابة مفتوحاً |
Fıstık kabuğunu farkettin mi? Bükülerek açılmıştı. - Tıpkı suç mahallindekiler gibi. | Open Subtitles | هل لاحظت قشرة الفول، فتحها بالتواء فقط مثل مسرح الجريمة |
Örneğin uzun süreden beri kapalı olan kiliseler açılmıştı. | Open Subtitles | أتذكر على سبيل المثال أن العديد ... من الكنائس أعيد فتحها من جديد بعدما ظلت مغلقه لفترةً طويله... |
Ama restoran yeni açılmıştı. Neden ayrılmak istesin ki? | Open Subtitles | لكن المطعم افتتح مُؤخراً، لمَ يودّ الرحيل؟ |
Bu gizli kapı benim için açılmıştı. | Open Subtitles | هذه الباب السري الذي افتتح لي. |
Kod isimle açılmıştı. SVR operasyonunun bir parçasıydı. | Open Subtitles | تم فتحه تحت اسم مستعار فى عملية الـ اس فى ار |
Kalktın ve ağlamaya başladın ve ben bu odaya girdim ve seni kucakladım ve kırılan kalbim sana açılmıştı. | Open Subtitles | وأستيقظت باكية, وأتيت لهذه الغرفة واحتضنتك وانكسر قلبي مفتوحاً على مصراعيه |
Rommel'in önceki yaz elinden kaçırdığı ödüle giden yol açılmıştı. | Open Subtitles | الطريق الأن قد أصبح مفتوحاً للجائزه التى طالما عاندت "رومـيـل" الصيف الماضى |
Okuduğum her şey zaten açılmıştı. | Open Subtitles | أي شيء قرأته كان مفتوحاً بالفعل. |
Kilitli dolap doğru şifreyle açılmıştı. | Open Subtitles | الخزانة تم فتحها بالرمز الصحيح |
Ve delik açılmıştı. Onu bir şekilde açtı. | Open Subtitles | والفتحة أنفتحت فتحها بطريقة ما |
Orası 1907'de açılmıştı. | Open Subtitles | الذي افتتح عام 1970 |
Silah pazarı artık açılmıştı. | Open Subtitles | سوق السلاح تم فتحه |
Silah pazarı açılmıştı. | Open Subtitles | سوق السلاح تم فتحه |