"açılması" - Translation from Turkish to Arabic

    • فتح
        
    • تنفتح
        
    • تُفتح
        
    • إفتتاح
        
    • يُفتح
        
    • الشاغر قد
        
    Ve paraşütünüzün açılması için açılma şokunu beklersiniz. TED ومن ثم انت تقع حتى يحين موعد صدمة فتح المظلة حين تقوم بسحب المظلة
    Şunu söyleyebilirim ki: Bugün bile gelişmekte olan ülkelerdeki eğilim sınırların açılması şeklinde. TED إذن أود القول أنه حتى اليوم، تتجه البلدان النامية إلى فتح الحدود.
    Birincisi, kapanların tekrar açılması uzun sürüyor -- yani, içerisinde sinek yoksa 24 ila 28 saat arası. TED أولاً هي تحتاج وقتاً طويلاً لتعيد فتح المصايد، تعرفون، حوالي من 24 إلى 48 ساعة إذا لم تكن بداخلها ذبابة.
    Bizde aynısını yaptık. Bir hiperuzay penceresi açılması algılıyorum. Open Subtitles أنا ألتقط نافذة فضاء فائق تنفتح.
    Sadece içeriden açılması gerekiyor. Dışarıdan açılmaya kalkılırsa 265 bin litrelik su basıncı karşılayacaktır kişiyi. Open Subtitles تُفتح من الداخل فقط وإن حاولت فتحها من الخارج سيضربك سبعون ألف غالون من الماء المضغوط
    Gizli Dosyalar'ın tekrar açılması için tek sebep bizdik. Open Subtitles نحن السبب الوحيد الملفات المجهولة أعيدت فتح في المركز الأول.
    Hepsi çoktan ölmüştür. Davanın tekrar açılması için feryat eden birilerini de duymuyorum. Open Subtitles ولا أسمع صراخا أو عويلا لإعادة فتح هذه القضية
    Odaların çok çabuk açılması, içeridekinin dokularını bozabilir. Open Subtitles فتح الغرفة بسرعة قد يساعد على زعزعة أنسجته
    Beyler biliyorsunuz sınırın açılması için imza toplanıyor. Open Subtitles ايها السادة، كما تعلمون، هناك حملة من أجل فتح الحدود.
    Sınırın açılması demek, hepimiz için daha çok imkan, daha çok iş, daha çok para demek. Open Subtitles فتح الحدود يعني مزيدا من الخيارات، المزيد من العمل، المزيد من المال لنا جميعا.
    Karın duvarımın açılması esnasında oğlumun yardımcı olmasına izin verir misiniz lütfen? Open Subtitles هل تسمح بأن يساعد ابني خلال فتح جدار بطني؟
    Dosyanın yeniden açılması imkansız. Open Subtitles إعادة فتح القضية ليس بها جدوى ستكون نفس القاضية
    Davacının tanığı, bu dosyanın yeniden açılması için Mahkeme'yi ikna edemedi. Open Subtitles شاهد المدعي لم يقنع المحكمة بالضرورة في إعادة فتح القضية.
    Sizce bu, dava dosyasının tekrar açılması için yardımcı olacak mı? Open Subtitles هل تعتقدين بأن هذا سيساعده في إعادة فتح قضيته؟
    Şimdi, ticaret yollarının açılması konusunda yardım istiyoruz, böylece malları daha serbest şekilde getirtebiliriz. Open Subtitles المساعدة التى نحتاجها الان هو فتح طرق تجارية حتى نحصل على الامدادات بحريه اكثر
    Hükümet avukatı için soruşturma açılması çok büyük bir adım. Open Subtitles فتح تحقيق رسمي في لولي العهد النائب، وهذا هو خطوة كبيرة.
    O eski davanın tekrar açılması için neden başvurdun? Open Subtitles لماذا تقدمت بطلب إعادة فتح تلك القضية القديمة؟
    Işıkların yanıp sönmesi, kapıların kendi kendine açılması, küf? Open Subtitles -الأضواء تُضيء وتنطفئ، الأبواب تنفتح بنفسها، عفن؟
    Yeri gelmişken, kapıların açılması çok iyi oldu. Open Subtitles بالمناسبة، من الرائع أن تُفتح البوابات
    Yıl içinde 32 kütüphanenin hizmete açılması kararlaştırıldı. Open Subtitles هذا السنة سيتم إفتتاح 32 مكتبة عامة في سيئول
    Ön tekerler arızalandığı zaman aksın üzerindeki hidroliğin açılması lazımmış. Open Subtitles عندما عجلة مقدمة الطائرة متعطّلة، محرك الهيدروليكي على المحور يجب أن يُفتح قبل إنزّال العجلة يدويًا.
    Ancak şunu da bilmelisin ki boş bir yerin açılması biraz zaman alabilir. Open Subtitles ولكن يجدر بكِ أن تعلمي بأنّ، المكان الشاغر قد يستغرق بعض الوقت لكي يأتي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more