Güvendesin. O geçit bir daha açılmayacak. | Open Subtitles | أنت بأمان البوابة لن تنفتح مجدداً |
Kaderimiz burada kilitli kalacağı için sonsuza dek açılmayacak. | Open Subtitles | وهكذا لن تنفتح ابدا |
O kapı kendi kendine açılmayacak. | Open Subtitles | حسناً، ذلك الباب لن ينفتح بنفسه. |
Bu kapı açılmayacak. | Open Subtitles | هذا الباب لا ينفتح. |
Yavrunun gözleri üç aylık olana dek tamamen açılmayacak. | Open Subtitles | لا تُفتح عينيه بالكامل ، ليس قبل 3 أشهر بعد الولادة. |
Londra'nın bir yerinde, altında hiç açılmayacak bir sürü hediye olan bir Noel ağacı var. | Open Subtitles | هناك شجرة كريسماس في مكان ما في لندن وتحتها مجموعة هدايا لن تُفتح أبدا |
Hiçbir kapı önce diğeri kapanmadan açılmayacak. | Open Subtitles | لا باب يُفتح قبل أن يُغلق السابق ، أولاً |
Vakitlerini boşa harcıyorsun çünkü burası asla açılmayacak. | Open Subtitles | أنت تضيع وقتهم، لأن هذا المركز لن يتم فتحه أبداً |
Biz denkleşene kadar kapılar açılmayacak! | Open Subtitles | الأبواب لن تنفتح إلا عندما تتعادل! |
O geçit bir daha açılmayacak. | Open Subtitles | البوابة لن تنفتح مجدداً |
O geçit bir daha açılmayacak. | Open Subtitles | البوابة لن تنفتح مجدداً |
açılmayacak. | Open Subtitles | لن تنفتح |
Anne, açılmayacak. | Open Subtitles | امى انها لا ينفتح |
Bu açılmayacak! | Open Subtitles | -لن ينفتح أبداً |
Londra'da bir yerlerde altında hiçbir zaman açılmayacak bir sürü hediyesiyle duran bir Noel ağacı var şu an. | Open Subtitles | هناك شجرة كريسماس في مكان ما في لندن وتحتها مجموعة هدايا لن تُفتح أبدا |
Ayrıca, Saf Kötülük'ün etrafta kol gezmesinin tek sebebi... ilk Kütüphaneci'nin bunu, asla açılmayacak bir portala hapsetmeyi başarmasıdır. | Open Subtitles | والسبب الوحيد الذي يمنع "الشر الخالص" من الجموح حاليًّا هو أن أمين المكتبة الأول استطاع حبسه في بوابة قُدّر لها ألا تُفتح أبدًا. |
Gerisini donma çizgisinin altına gömdüm böylece donma ve eritme döngüsü arasında mezar şişip açılmayacak. | Open Subtitles | دفنت البقية تحت خط الصقيع حتى لا يُفتح القبر أثناء دورات التجمد وذوبان الجليد |
Çalıyorum, ama korkarım bu kapı açılmayacak. | Open Subtitles | أنا أطرق، لكن أخشى أن لا يُفتح الباب |
- Kapı açılmayacak. | Open Subtitles | إتفقنا؟ ، حالا لن يُفتح مجددا |
Sonra kutu kapatılacak. Ve bir daha da açılmayacak. | Open Subtitles | و الصندوق سوف يُغلق و لن يتم فتحه مُجدداً. |