"açarken" - Translation from Turkish to Arabic

    • بفتح
        
    • لفتح
        
    • تفتحها
        
    Anahtarını çıkarırken ve kapıyı açarken ellerinin titreyişini izliyordum. TED وأرى يديه وهي ترتعش بينما يقوم بسحب سلسلة مفاتيح ويقوم بفتح باب المبنى التابع لسكنه.
    En kötü yanı ne zaman biteceğini bilmemek ve... mektup açarken güvende hissetmemekti. Open Subtitles اسوء جزء كان عدم معرفة متى سينتهي الامر و الشعور بالأمان بفتح البريد مجددا
    Şifre buydu, Bay Plummer çantasını açarken şahit olmuştum. Open Subtitles ذلك كان الرمز. رأيت السيد بلومير إستعمله لفتح الحقيبة
    Böylece, kasaya ulaşıp, onu açarken alarm sistemini yeterli bir süre bununla oyalayabileceğiz. Open Subtitles يمكننا خداع نظام الإنذار لفترة طويلة كافية لفتح العلبة دون التعرّض للشوائب
    açarken biz de orada olursak daha çok nefret eder. Open Subtitles وستكرها أيضاً أكثر أذا كلانا هناك عندما تفتحها
    bu yüzden hataya sebep olabilecek bir çok insan ve kontrol var reaktörü açarken, ve birşeyleri içeri dışarı hareket ettirirken Bu da iyi değil. TED اليوم، أنت تقوم دائماً بإعادة تعبئة المفاعل، لذا فلديك الكثير من الناس والتحكم يمكن أن تحصل بصورة خطأ، ذلك الشئ حيث تفتحها وتنقل الأشياء للداخل والخارج. ذلك ليس جيداً.
    Eğer oğlu da babasının açamadığı kasayı açarken kendi hayatını mahvetseydi, Shakespeare eserlerindeki ironilerden biri olurdu. Open Subtitles سيكون من دواعي سخرية ذات أبعاد شكسبيرية لو أن أبنه قضي علي حياته بفتح الخزنة التي فشل والده في فتحها
    Hediyelerimi açarken biraz ekmek alabilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني الحصول على الخبز بينما اقوم بفتح هداياي؟
    Şampanya açarken tıpası gözüne geldi. Open Subtitles كنت تقوم بفتح زجاجة شامبانيا و انفجر الفلين على وجهك
    - Kapını açarken dikkat et yeter. Open Subtitles أحترسي فقط عند قيامك بفتح الباب
    Ayrıca Henry hediye açarken eğlenecek kadar büyüdü. Hiç birini geri götürmeyeceğim. Open Subtitles و(هنري) نضج أخيراً على الإستمتاع بفتح الهدايا، لن أُعيدها
    Korsesini açarken büyük sıkıntı yaşadığım için olabilir. Open Subtitles لدي مشكلة بفتح أزرار صدريتها
    Bu seksi canavar yıllardır kullanmadığımız tipteki posta kutusunu açarken kullanılır. Open Subtitles وقد استخدم هذا الوحش المثير لفتح نوع من صندوق البريد ونحن في الواقع لم نستخدمه منذ سنوات
    Yani sakıncası yoksa, anahtarı almayacağım çünkü kilidi açarken sana lazım olacak. Open Subtitles حتى إذا كنت لا العقل، وأنا لن تتخذ المفتاح لأنك تسير لفي حاجة إليها لفتح هذا خزانة.
    Genellikle sütü açarken yardım gerekiyor. Open Subtitles عادةً، يحتاجون مساعدة لفتح علبة الحليب
    Evet, hesabınızı açarken belirlediğiniz şifre. Open Subtitles أجل، الشيفرة التي وُضعت لفتح حسابك.
    Castle, depoyu açarken kullandığımız anahtarlar Amir'in anahtarlığındaydı. Open Subtitles (كاسل)، المفاتيح التي إستخدمناها لفتح وحدة التخزين هي من سلسلة مفاتيح (أمير)
    Sen onu açarken, ben biraz yanından ayrılayım. Open Subtitles بينما أنت تفتحها سأتركك لدقيقة
    Kapatıldı, çantayı açarken güvenlik sorunu yaşamazsınız. Open Subtitles إنها مغلقة إنها آمنة لكي تفتحها
    açarken dikkat et. Open Subtitles كن حذراً حين تفتحها
    Evin hanımını açarken görmüştüm. Open Subtitles شاهدتُ السيّدة وهي تفتحها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more