Kurt gibi açlar, nasıl yediklerine bak. | Open Subtitles | إنهم جميعاً جائعون للغاية أنظرى كيف يأكلون |
İnanmayabilirsin ama burada Yokailer var ve açlar. | Open Subtitles | أنت ربما لن تصدقيني لكن هناك أرواح هنا وهم جائعون |
Ama bu şekilde devam ederse, biz biraz daha dayanabiliriz, ancak çocuklar dayanamaz, ağlıyorlar çünkü açlar. | Open Subtitles | و لكن كما هى الآن ، فنحن لن نتحمل كثيرا و أطفالنا تبكى من الجوع |
Ölüyorlar. sekillerini kaybediyorlar. Yüzyillardir buradalar, açlar. Görüntülerini kaybediyorlar. | Open Subtitles | هم على وشك الهلاك ويفقدون ذاتهم.لقد كانو هنا لقرون.جائعين ويفقدون صورتهم |
Çok açlar. | Open Subtitles | ! وإنهم لفي نَهَم |
Bize saldırdılar, çünkü açlar. Bunun için onları suçlayamayız! | Open Subtitles | لقد هاجمونا لأنهم جوعى لا يمكننا لومهم على هذا |
Bir adamın binlerce hektar toprağı var ama 100,000 çiftçi açlar. | Open Subtitles | أو ربما يمتلك شخص واحد مليون فدان بينما مائة ألف من المزارعين يتضورون جوعاً |
Sadece çok açlar. Pek yardımcı olamadım galiba. | Open Subtitles | هم فقط يتضوّرون جوعًا وكلامي لا يساعد على طمئنتك |
Bensiz, yalnız ve açlar şimdi. | Open Subtitles | وحيدون وجائعون بدوني |
açlar. Sonuna kadar gideceklerdir. | Open Subtitles | إنهم جائعون سوف يستمرون حتى النهاية |
Tehlikeliler, çok tehlikeliler, çünkü açlar. | Open Subtitles | إنهم خطرون خطرون جداً لأنهم جائعون |
Ama onlar artık biliyor ve çok açlar. | Open Subtitles | لكنهم يعرفون الآن, وهم جائعون. |
Şu an çok açlar. | Open Subtitles | انهم جائعون الآن |
Bu insanlar acı çekiyor ve açlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس يعانون وهم جائعون |
Bunlar benim Yahudilerim ve açlar. | Open Subtitles | إنهم يهودي وهم جائعون |
Onları 3 gündür beslemedik. Yani açlar. | Open Subtitles | لم نكن إطعامهم لمدة ثلاثة أيام , حتى يكون لديهم من الجوع. |
Kahvaltı için paran vardır, çünkü çocuklar çok açlar. | Open Subtitles | أتمنى أن تتم دفع كفالتك أنت الآخر قبل الإفطار، لأن الرجال هنا بغاية الجوع. |
Ancak hâlâ açlar ve arkadaşım da aşağıda bir yerde. | Open Subtitles | لكنهم ما زالوا جائعين وصديقي في الأسفل |
- Kalede saklanıyorlar, açlar ve parasızlar. | Open Subtitles | إنهم يختبئون في القلعة جائعين و مفلسين |
Çok açlar. | Open Subtitles | ! وإنهم لفي نَهَم |
açlar, hepsi bu. | Open Subtitles | أنهم فقط جوعى ولا يملكون الطعام |
Bir adamın binlerce hektar toprağı var ama 100,000 çiftçi açlar. | Open Subtitles | أو ربما يمتلك شخص واحد مليون فدان بينما مائة ألف من المزارعين يتضورون جوعاً |
Yedi gündür beslemedim, nasıl açlar. | Open Subtitles | لم أُطعمهم منذ سبعة أيّام، إنّهم يتضوّرون جوعًا. |
Bu Altılar 15 metre boyunda, gri ve çok ama çok açlar. | Open Subtitles | هؤلاء "السيكسرز" هم 50 قدم طولًا ورماديّون... وجائعون جدًّا |
Yorgun ve açlar. Onları zorlamanın manası yok. | Open Subtitles | إنهم مُنهكون وجياع, ولن ينفع معهم الأسلوب القاسي في التعامل |