"açlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • جائعون
        
    • الجوع
        
    • جائعين
        
    • لفي نَهَم
        
    • جوعى
        
    • يتضورون
        
    • يتضوّرون
        
    • وجائعون
        
    • وجياع
        
    Kurt gibi açlar, nasıl yediklerine bak. Open Subtitles إنهم جميعاً جائعون للغاية أنظرى كيف يأكلون
    İnanmayabilirsin ama burada Yokailer var ve açlar. Open Subtitles أنت ربما لن تصدقيني لكن هناك أرواح هنا وهم جائعون
    Ama bu şekilde devam ederse, biz biraz daha dayanabiliriz, ancak çocuklar dayanamaz, ağlıyorlar çünkü açlar. Open Subtitles و لكن كما هى الآن ، فنحن لن نتحمل كثيرا و أطفالنا تبكى من الجوع
    Ölüyorlar. sekillerini kaybediyorlar. Yüzyillardir buradalar, açlar. Görüntülerini kaybediyorlar. Open Subtitles هم على وشك الهلاك ويفقدون ذاتهم.لقد كانو هنا لقرون.جائعين ويفقدون صورتهم
    Çok açlar. Open Subtitles ! وإنهم لفي نَهَم
    Bize saldırdılar, çünkü açlar. Bunun için onları suçlayamayız! Open Subtitles لقد هاجمونا لأنهم جوعى لا يمكننا لومهم على هذا
    Bir adamın binlerce hektar toprağı var ama 100,000 çiftçi açlar. Open Subtitles أو ربما يمتلك شخص واحد مليون فدان بينما مائة ألف من المزارعين يتضورون جوعاً
    Sadece çok açlar. Pek yardımcı olamadım galiba. Open Subtitles هم فقط يتضوّرون جوعًا وكلامي لا يساعد على طمئنتك
    Bensiz, yalnız ve açlar şimdi. Open Subtitles وحيدون وجائعون بدوني
    açlar. Sonuna kadar gideceklerdir. Open Subtitles إنهم جائعون سوف يستمرون حتى النهاية
    Tehlikeliler, çok tehlikeliler, çünkü açlar. Open Subtitles إنهم خطرون خطرون جداً لأنهم جائعون
    Ama onlar artık biliyor ve çok açlar. Open Subtitles لكنهم يعرفون الآن, وهم جائعون.
    Şu an çok açlar. Open Subtitles انهم جائعون الآن
    Bu insanlar acı çekiyor ve açlar. Open Subtitles هؤلاء الناس يعانون وهم جائعون
    Bunlar benim Yahudilerim ve açlar. Open Subtitles إنهم يهودي وهم جائعون
    Onları 3 gündür beslemedik. Yani açlar. Open Subtitles لم نكن إطعامهم لمدة ثلاثة أيام , حتى يكون لديهم من الجوع.
    Kahvaltı için paran vardır, çünkü çocuklar çok açlar. Open Subtitles أتمنى أن تتم دفع كفالتك أنت الآخر قبل الإفطار، لأن الرجال هنا بغاية الجوع.
    Ancak hâlâ açlar ve arkadaşım da aşağıda bir yerde. Open Subtitles لكنهم ما زالوا جائعين وصديقي في الأسفل
    - Kalede saklanıyorlar, açlar ve parasızlar. Open Subtitles إنهم يختبئون في القلعة جائعين و مفلسين
    Çok açlar. Open Subtitles ! وإنهم لفي نَهَم
    açlar, hepsi bu. Open Subtitles أنهم فقط جوعى ولا يملكون الطعام
    Bir adamın binlerce hektar toprağı var ama 100,000 çiftçi açlar. Open Subtitles أو ربما يمتلك شخص واحد مليون فدان بينما مائة ألف من المزارعين يتضورون جوعاً
    Yedi gündür beslemedim, nasıl açlar. Open Subtitles لم أُطعمهم منذ سبعة أيّام، إنّهم يتضوّرون جوعًا.
    Bu Altılar 15 metre boyunda, gri ve çok ama çok açlar. Open Subtitles هؤلاء "السيكسرز" هم 50 قدم طولًا ورماديّون... وجائعون جدًّا
    Yorgun ve açlar. Onları zorlamanın manası yok. Open Subtitles إنهم مُنهكون وجياع, ولن ينفع معهم الأسلوب القاسي في التعامل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more