Hatırlamak 3 aylarını aldı. O kapıyı açmaları ise daha uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد استغرق الأمر منى شهرا للتذكر ونفس المدة لفتح هذا الباب اللعين |
Onu yerleştirmek için beynini kesip açmaları gerektiğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمى انهم سيضطروا لفتح مخها من اجل توصيلها ؟ |
Scully, o adamları evrenin kapısının kilidini açmaları için uzaya gönderdik. | Open Subtitles | سكالي .. نحن نرسل هؤلاء الناس الى الفضاء لفتح أبواب اكتشاف الفضاء |
açmaları lazım. Zaman yok. | Open Subtitles | وكان يجب عليهم أن يفتحوا له ولا يوجد وقتاً لهذا الأجراء |
İnsanoğluna kalplerini İsa'ya açmaları için fırsatlar sunuyor. | Open Subtitles | إنه يقدم للبشرية فرصة أن يفتحوا قلوبهم لاستقبال "المسيح". |
Dünya liderlerini ve özel fon sağlayıcılarını dünyadaki her çocuğa 100 dolarlık bir yatırım hesabı açmaları için ikna etmek bir Hollywood yıldızı kadar seksi olamıyor. | Open Subtitles | إقناع قادة العالم والمستثمرين لفتح حساب ادّخار بـ100 دولار لكل طفل في العالم، أقل إثارة من نجم سينمائي |
Meğer solarium açmaları için onlara borç verdiğim parayı müştemilatımı bir seraya çevirmek için kullanmışlar. | Open Subtitles | لأكتشف أن المال الذي أقرضتهم لفتح صالوناً... َ كان يستعمل الى تحويل سقيفتي الى مزرعة حشيش |
Hakkında soruşturma açmaları bir telefonumuza bakar. | Open Subtitles | الأمر يتطلب مكالمة واحدة لفتح تحقيق |
Yeni bir güzergâh açmaları gerekiyor. | Open Subtitles | إنّهم بحاجة لفتح طريق جديد. |
Toledo'da yeni bir büro açmaları için Kimura Endüstri'ye aylardır kur yapıyorum. | Open Subtitles | كنت أتوسل إلى صناعات (كيمارا) لأشهر لفتح فرع جديد فى توليدو |
Şu an Purgatory'i açmaları için tam 16 saat kaldı. | Open Subtitles | ولكن الآن، أمامنا 16 ساعة حتى يفتحوا (المطهر) |
Şu an Purgatory'i açmaları için tam 16 saat kaldı. | Open Subtitles | ولكن الآن، أمامنا 16 ساعة (حتى يفتحوا (المطهر |