| Oh, bu saldırıdan sonra, bahse girerim sen herhalde açsındır. | Open Subtitles | أوه، بعد هجوم كذلك، أنا أَفترض بأنك جائعة |
| Umarım açsındır çünkü bir sürü pasta geliyor. | Open Subtitles | أأمل ان تكوني جائعة لانه هنالك شاحنة محملة بالكيك في طريقها الينا |
| Herkül, senin için fazladan hazırladım. Umarım açsındır. | Open Subtitles | هرقل، لقد صنعت المزيد لك أَتمنى بأنك جائع |
| Umarım açsındır. Mükemmel bir akşam yemeği yapacağım. Aşçı gibi oldum. | Open Subtitles | آمل أنك جائع ، سأقوم بإعداد عشاء خرافي من أجلنا لقد أصبحت طاهية جيدة |
| Umarım açsındır, kahvaltı neredeyse hazır. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون جائعاً لأن الفطور تقريباً جاهز |
| Umarım, bu hafta her gün pişirdiğim yemek için açsındır. | Open Subtitles | حسـنا، أتمنى أن تكون جائعا لنفس الشيئ سأحصل على هذا كل ليلة هذا الأسبوع |
| Umarım açsındır. Tavuk birazdan pişmiş olur. | Open Subtitles | انا أأمل انكٍ جائعه الدجاجه ستهجز خلال لحظات |
| Kendi kurban etme törenin olmadığı için çok açsındır kesin. | Open Subtitles | لا يُمكنكِ حتى الحصول على قرابينكِ الخاصة لذا لابد من أنكِ جائعة |
| - açsındır diye düşündüm. - Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | ـ اعتقدت أنكِ قد تكونين جائعة ـ أنا كذلك ، أتضور جوعاً |
| Umarım açsındır. | Open Subtitles | انظري إلى الطعام آمل بأن تكوني جائعة |
| Umarım açsındır, Bernadette. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني جائعة يا بيرناديت |
| Aslında, adım... Umarım açsındır. | Open Subtitles | في الحقيقة, إنه أتمنى أن تكوني جائعة |
| Yine de açsındır diye biraz ordövr* getirdim. | Open Subtitles | أحضرتُ بعض الطعام في حال كنتِ جائعة |
| açsındır da sen. Sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım. | Open Subtitles | من الواضح أنك جائع دعني أطهو لك شيء لتأكل |
| Umarım açsındır. Büyük boy pizza sipariş ettim. Pepperoni. | Open Subtitles | أمل انك جائع طلبت بيتزا كبيرة مع البيبيروني. |
| açsındır diye düşündüm. Yumurta falan yaparım sana. | Open Subtitles | إرتأيتُ أنك ستكون جائع أحضرتُ لنا قليل من البيض |
| Ben de meraklanıyordum açsındır diye. | Open Subtitles | و أنا كنتُ قلقاً عليك أنّكَ جائع |
| Senin için fazladan yaptım. Umarım açsındır. | Open Subtitles | لقد صنعت المزيد لك أَتمنى بأنك جائع |
| Kahvaltı getirdim Umarım, umarım açsındır. | Open Subtitles | جلبت لك طعام الإفطار، آمل أن تكون جائعاً |
| - Düşündük de belki açsındır. - Hayır, aç değilim. | Open Subtitles | ـ ظننا أنك قد تشعر ببعض الجوع ـ لا، لست جائعاً |
| Düşünüyorum da belki hâlâ açsındır. | Open Subtitles | ... وانا اعتقد ... ربما انك ربما لا تزال جائعاً |
| açsındır diye düşündüm. Ne yaptın, simitçiyi mi soydun? | Open Subtitles | إعتقدت أنّك ستكون جائعا ماذا فعلت، سرقت محل الخبز ؟ |
| Umarım açsındır bebeğim. | Open Subtitles | أتمنى أن تكون جائعا.يا حبيبي |
| Şahane bir kırmızı şaraplı sos. Umarım açsındır. | Open Subtitles | شيء خرافي مع صلصة النبيذ الأحمر وآمل انك جائعه |